DÜNYA

Renklerin İsimleri Nereden Geliyor?

Yaşadığımız yaşamı emsalsiz oldukca daha keyifli bir hale getiren renklerle kafamızı nereye çevirsek karşılaşıyoruz. Peki, bu renklerin adları nereden geliyor? Pek bir çok yabancı dilden Türkçeye geçen renk isimlerinin bazılarının oldukça enteresan hikayeleri var.

Renksiz bir yaşamı asla hayal ettiniz mi? Hayır, siyah – beyaz değil bundan dolayı onlar da birer renk. Tamamen, sonsuz bir renksizlik. Düşünmesi bile olanaksız olan bu durum ile umarız asla karşılaşmayız bundan dolayı yaşadığımız hayata anlam katan şey renklerdir. Karşımıza çıkan her renkten bir isim ile bahsediyoruz ve isim koyamadığımız renklere açık renk, koyu renk ya da şu renge benziyor diyoruz.

Renklerin adları nereden geliyor daha ilkin asla düşündünüz mü? Pek oldukca rengin adı dilimize Arapça ve Fransızca şeklinde yabancı dillerden girmiş ve bugün kullandığımız hale gelmiştir. Bazılarının ise eski Türklere kadar uzanan, enteresan hikayeleri var. Renklerin adları nereden geliyor sorusuna ışık tutalım ve bazıları şaşırtan, bazıları gülümseten isim alma hikayelerine yakından bakalım.

Mavi:

mavi çiçek

Mavi renginin adı, Arapçada su anlamına gelen “Ma” sözcüğünden geliyor. Ma kelimesi su anlamına gelirken “Ma’i” kelimesi suya ilişik olan, sudan gelen şey anlamına gelmektedir. Kâşgarlı Mahmud tarafınca kaleme alınan Divân-ı Lügati’t-Türk kitabında, mavi rengi anlatmak için çakır ve gök kelimeleri kullanılmıştır. 

Sarı:

sarı külçe altın

Sarı kelimesi, Türklerin kadim anıtı Orhun Yazıtları’nda karşımıza çıkıyor. Burada altın madenini anlatırken vasıflandırmak için önüne bir ödat olarak “sarığ” kelimesi kullanılmıştır. “Sarığ” kelimesinin bildiğimiz sarı rengi anlattığı ve bununla beraber “sapsarı” şeklinde bir pekiştirme olduğu görülüyor.

Siyah:

siyah kedi

Siyah kelimesinin köken hikayesi hakkında iki değişik kuram var. İlk teoriye nazaran Farsça siyah rengi özetleyen “siyâ” kelimesinden dilimize geçmiştir. İkinci teoriye nazaran ise Sanskritçe siyah rengi özetleyen “syama” kelimesinden dilimize geçmiştir. Her iki kuram de oldukça kuvvetli ve mantıklı görünüyor.

Yeşil:

yeşil bitki

Yeşil rengin isminin kökeni de öz Türkçedir. Öz Türkçe taze anlamına gelen “yaş” kelimesinden bitkilerin canlılığını özetleyen “yaşıl” kelimesi türemiştir. “Yaşıl” kelimesi evrilerek günümüzdeki yeşil sözcüğüne dönüşmüştür. 

Bej:

bej koyun yünü

Bej rengi sanki son yıllarda daha oldukca anılıyor şeklinde görünse de aslına bakarsak kökeni oldukça eski. Fransızca olan “beige” kelimesi, koyun yünlerinin rengini anlatmak için kullanılıyor. Beyazdan birazcık daha koyu rengi ifade eden bej renginin adı, dilimize Fransızcadan geçmiştir.

Gri:

gri

Gri renginin adı de tıpkı bej şeklinde Fransızcadan dilimize geçmiştir. Fransızcaya da Germenceden geçmiştir. Germence açık kül rengini anlatmak için kullanılan “grîs” kelimesi Fransızcaya “gris” olarak geçmiş, sonrasında da dilimize aynı anlamını koruyarak gri olarak geçmiştir.

Turkuaz:

turkuaz, türk taşı

Turkuaz renginin adı Fransızcadan dilimize geçmiş olsa da aslına bakarsak kökeni gene Türklere dayanır. Ülkemiz topraklarından Fransa’ya ithal edilen maviye benzer renge haiz bir süs taşının rengi, Fransızlar tarafınca Türk taşı anlamına gelen “turquoise” olarak isimlendirilmiştir. “Turquoise” adı de dilimize turkuaz olarak geçmiştir.

Bordo:

Bordeaux, kırmızı şarap, bordo

Bordo isminin rengi de Fransızcadan hatta Fransa’da bir kent olan Bordeaux’den geliyor. Bordeaux, şaraplarıyla meşhur bir kent ve her ne kadar kırmızı şarap desek de şarapların rengi tam olarak kırmızı değil. Bu yüzden şarap ve benzeri renkler bordo olarak isimlendirilmiştir.

Kırmızı:

koşnil

Kırmızı renginin adı de dilimize Arapçadan geçen sözcükler içinde. Bu sözcük, günümüzde koşnil denilen sadece zamanında “kırmız” olarak isimlendirilen bir böcekten elde edilmiş kırmızı renkten gelmektedir. Gene kırmızı rengi anlatmak için kullanılan kızıl ve al kelimeleri de öz Türkçedir. Kızıl kelimesi kızmaktan, al sözcüğü ise mukaddes bir tanımdan türemiştir.

Lacivert:

lacivert

Lacivert renginin adı dilimize Farsçadan, oraya ise Sanskritçeden gelmektedir. Sanskritçe lacivert rengini anlatmak için kullanılan “rācāvarta” kelimesi Farsçaya “lâciverd” olarak geçmiş, sonrasında da dilimize lacivert olarak gelmiştir.

Beyaz:

beyaz kuş

Beyaz renginin adı de dilimize Arapçadan geçmiştir. Arapça “byd” kökünden türeyen ve beyaz olma anlamına gelen “bayad” kelimesi dilimize beyaz olarak geçmiştir. Aynı kökten türeyen “bayda” kelimesi yumurta anlamına geliyor. Beyaz rengi anlatmak için kullanılan öteki bir sözcük olan ak kelimesi ise öz Türkçedir ve doğruluk, hakkaniyet, aden şeklinde anlamlara gelmektedir.

Mor:

böğürtlen

Mor kelimesinin köken hikayesi hakkında iki değişik kuram var. İlk teoriye nazaran Farsça demir pası anlamına gelen “mur” kelimesinden dilimize geçmiştir. İkinci teoriye nazaran ise Ermenice böğürtlen ve karadut şeklinde meyveleri anlatmak için kullanılan “morm” kelimesinden dilimize geçmiştir. Her iki kuram de oldukça mantıklı.

Pembe:

pembe çiçek

Pamuk bitkisi bildiğimiz pamuğa dönüşmeden ilkin açık kırmızı renge haiz bir çiçek açar ve bu çiçeğe pamuk çiçeği denir. Farsçada ise pamuk çiçeğine “penbe” denmektedir ve pembe sözcüğünün dilimize bu şekilde geçmiş olduğu düşünülmektedir. Yanlış olsa bile hala penbe sözcüğünün kullanıldığı biliniyor.

Haki:

haki ferrari

Haki renginin adı de dilimize Farsçadan geçen sözcükler içinde. Farsça “χāk” kelimesi toprağı, buradan türeyen “χākī” kelimesi de toprak rengini anlatmak için kullanılır. Kelimenin okunuşu sebebiyle dilimize haki olarak geçmiştir. 

Kahverengi:

kahve çekirdeği

Tam da tahmin ettiğiniz şeklinde kahverengi hakkaten kahve rengi. Dilimize Farsçadan geçen bu kelime öbeği “gahvai reng” olarak biliniyor. Daha ilkin kahverengi rengi için fındık kabuğu rengi anlamına gelen, gene Farsça olan “fındıki” kelimesi kullanılmıştır. Öz Türkçe kongur kısaca konur, ala, ela şeklinde sözcükler de kahverengi rengi için kullanılmıştır. Açık kahverengi rengi için kullanılan kumral sözcüğü de “konur al” kelimelerinden türemiş, öz Türkçe bir sözcüktür. 

Renklerin adları nereden geliyor sorusunun yanıtı olarak yalnızca bazı belli başlı renklerden bahsedebiliyoruz. Normal olarak, mevzu ile ilgili meydana getirilen daha pek oldukca detaylı emek harcama vardır sadece günümüzde hepimiz tarafınca malum ve kullanılan renklerin hepsinin deposu tam olarak bilinmiyor. 



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.