DÜNYA

Silent Hill’in En Azca Filmi Kadar Korkulu Olan Gerçek Öyküsü

Silent Hill, 2006 senesinde Christopher Gans tarafınca aynı adlı oyundan esinlenilerek beyazperdeye taşınan ruhsal bir korku filmi. İşin garip yanı hem oyunun hem de filmin, Centralia Pensilvanya nahiyesinin meşhur yer altı yangınından esinlenilerek üretilmiş olması. Peki bu yangını gizemli kılan şey neydi?

Batı Virginia’ya bağlı Centralia nahiyesindeki kömür madenlerinde 1962 senesinde akıl almaz bir yangın çıktı. Nüfusu ortalama 2700 şahıs olan bu bölgedeki yangının sebebi kati olarak bilinmiyor. Sadece söylentilere bakılırsa, kömür madenlerinin yakınında birikmiş çöpler yakıldığı için yer altındaki maden yatakları tetiklendi ve bu sebeple her yer yanmaya başladı.

Kasaba yapıları içinde beş otel ve yedi kilise bulunuyordu. Kasaba sakinleri, böylesi minik bir yer için bu kadar fazlaca yapının dikkat çekici bulunduğunu düşünüyorlardı. Silent Hill’in birinci filmimizde, bir anne bir kız evladı evlat ediniyor. Kız evladı, rüyalarında devamlı sessiz tepeyi görüyor ve bunun üstüne annenin kızını alıp bu kasabaya gitmesi işleniyor. Bugün bile halen devam eden yangın, fazla dikkat çekici bir vaka olduğundan, 2012 senesinde Silent Hill filminin ikincisi çekildi. O halde gelin bu esrarengiz kasabanın gizemlerine bir bakalım.

Yangından ilkin bölgenin bazı sakinleri yangın çıkacağını fazlaca evvel tahmin edip kasabalıları uyarmak istedi sadece deli muamelesi görmüş oldu.

Carolin’e ilişik olduğu kabul edilen çizimler- Görsel Kaynak: Telgıraf

1950’li yıllarda bu kasabada yaşayan 8 yaşındaki otistik bir kişi olan Carolina Watson, öğretmeni ve tüm kasaba halkı tarafınca korkulu bulunan resimler çizmeye başladı. Ona bu tarz şeyleri niye çizdiği sorulduğunda, kasabada çıkacak olan büyük yangını resmettiğini söylüyordu. Fakat burada yaşayan insanoğlu ondan rahatsız oldukları için evini taşlamaya başladı. Bu durumun üzerine mecburen bir süre sonra kızın ailesi, onu akıl hastanesine yatırmak mecburiyetinde bırakıldı.

Kız, süre geçtikte akıl sağlığı daha da bozulmuş olduğu, kalmış olduğu hastane odasının duvarlarını da ürkütücü resimlerle kapladığı için Pensilvanya’da daha büyük bir hastanede tedavi olmaya gönderildi. 

Sessiz tepe

İkinci bir acayip öykü 1960’lı yıllara dayanıyor. 18 yaşındaki üç dost bigün ormanda uyuşturucu kullanıyorlar ve sonrasında değişik bir rüya görüyorlar. Üçünün de görmüş olduğu rüya, kasabanın her yerinin dumanla kaplanmış olmasıydı. Sadece uyuşturucu madde kullandıkları için gördükleri bu rüyayı şakaya vuruyorlardı ve ciddiye almıyorlardı.

Bu olayın peşinden, devamlı bayılıp gerilim problemi yaşadıkları için üç arkadaşa da epilepsi teşhisi konması oldukça ilginçti. Doktora, gördükleri rüyadan bahseden üç dost, taburcu olduktan sonrasında kasabadan dışlanmamak adına bu deneyimlerinden hiç kimseye söz etmedi. Bu üç arkadaşın yaşadıkları garip deneyimlerin, yangından kurtarılan hastanede raporlarında mevcut olduğu iddia ediliyor. 

Filmdeki Üçgen Başlı Adam

1961’in yaz aylarından birinde bu üç arkadaştan ikisi yüzerken boğuldu ve cesetleri tüyler ürpertici şekilde hiçbir süre bulunamadı. Gene bir öteki acayip mevzu bu üç arkadaştan arta kalan son kişinin uyuşturucu kullanıp kasabayla ilgili garip halüsinasyonlar görmeye devam etmesidir. Bu şahıs, kafayı bulma olayını fazla kaçırılmış olduğu için hastaneye yatırıldı ve orada kasabada, kafasında üçgenden demir maske olan oldukça iri bir kişiyi gördüğünü söylemiş oldu.

Sessiz Tepenin (Centralia’nın) Gerçek Resmi

Bu şahıs, doktorlara bu yaratığımsı adamdan kaçtığını bu sebeple kendisini her halükarda öldüreceğini dile getirdi sadece doktorlar onu makaraya alıp buna pek inanmadı. Hatta son olarak kişinin yüksek ısrarları, doktorlardan birinin ”Peki bu adam seni nasıl öldürecek?” sorusunu sormasına neden oldu. O da ”Aziz Mary kilisesine gidersem beni öldüremez bu sebeple orası onun tek giremediği yer”, diye yanıt verdi. Bu kiliseyi ve üçgen başlıklı dev adamı birinci filmi izleyenler hatırlayacaktır.

Yangınlar, kasaba halkının felaketi oldu.

Centralia Kasabası Yangın Görüntüleri

Yangın çıktıktan sonrasında on iki yaşındaki bir çocuk ve onun babaannesi, evlerinin arka bahçelerinde oluşan 4 metrelik bir yarığın içine düştü. Çocuk, kuzeni tarafınca fark edilip çukurdan çıkarılsa da karbonmonoksit soluduğu için sağlığı oldukça fena etkilenmişti. Babaannenin akıbeti hakkında ise net bir data yok.

Yangın, mahalli itfaiye ekiplerinin tüm çabalarına karşın durmadı.

Centralia Yangın Görüntüleri

Bu yüzden hükûmet yetkilileri, kasaba sakinlerinin güvenliği için kasabanın bir an ilkin tahliye edilmesine karar verdi. Kasabanın havası, çıkan yangın kaynaklı oluşan karbonmonoksit salınımı sebebiyle kirli olduğundan insanların bu havayı soluduğunda olacakları bir düşününce bunun oldukça yerinde bir karar bulunduğunu anlıyorsunuz. Yangından geriye kalan tek bina ise garip şekilde Aziz Mary kilisesiydi. Kasabada kalan birkaç yurttaş da kendilerini kilise hizmetine adadılar ki aslına bakarsan meydana getirecek başka bir işleri de yoktu.

Hatta bazı kaynaklara bakılırsa 1992, bazılarına bakılırsa 2002 senesinde şehrin posta kodu olan 17927 numaralı kod tamamen iptal edildi. ABD hükûmetince kasaba tamamen kayıtlardan silindi ve bu bölgeyle ilgili medyada kesinlikle haber yapılmaması istendiği için Centralia’ya yayın yasağı getirildi. Bu bölgeyle ilgili belgelere erişim de gene hükûmetin izni olmadan maalesef mümkün değil. 

Hayalet kasabaya dönen yere araştırma yapmak için giden 329 kişiden de tekrar asla haber alınamamasındaki tuhaflığa ne demeli…

BBC

Bir de bu durumlardan sonrasında, filme de mevzu olan kasaba civarındaki 61 numaralı otoban yolunda oluşan çökme ve çatlak benzer biçimde problemler sebebiyle yol tamamen ulaşıma kapatıldı. Kayıtlara geçen garip olaylardan biri de 2003 senesinde civardan otomobiliyle geçen bir kadının, mezarlığın önüne vardığında otomobilinin bozulmasıdır. Kadın yardım çağırmak için birilerini aradı sadece telefon çekmediği için ulaşamadı.

Sonrasında bu şahıs, yolun sonunda polis istasyonu görüp kendisine yardım etmeleri için oraya doğru yürür sadece istasyonun kapalı bulunduğunu, bir tek ışıklarının açık bulunduğunu farklıdır. İstasyon camının buğusunu eliyle sildiğinde bir de ne görsün… İçeride oradan oraya gezinen garip yaratıklar(!). Sonrasında koşarak oradan uzaklaşırken bir kamyona denk gelir ve böylece evine sağ salim ulaşabilir. 

Oyunlara, filmlere mevzu olan Centralia’nın bu kadar gizemli olmasının sebebi, halen yetkililerin kati bir açıklama yapmamış olması.

Centralia Kilisesi

Yazar David DeKok, 1986 senesinde bu kasabadaki yarıkların, Merkür’den daha sıcak ve Satürn’den daha zehirli bulunduğunu açıkladı.

Kaynaklar: Screen Rant, Britannica, History

İLGİLİ HABER

70 Yıl Ilkin 12 Bin İnsanın Ölümüne Yol Açan Esrarengiz Vaka: Öldüren Sis

İLGİLİ HABER

Dizisi Çekilse Lost’a Kafa Meblağ: Kazakistan’ın Bir Köyünde 140 Kişinin Ansızın Uykuya Daldığı Gizemli Vaka



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.