Siyahi Bebeklerin Timsahlara Yem Olarak Atılmış olduğu Dönem

Dünyanın kim bilir en fena şeylerinden biri ne diye sorsak pek oldukca şahıs ırkçılık diyecektir. Hakikaten de ırkçılık kabul edilemez bir davranış. Sadece bu perspektif daima bu şekilde değildi. Fazlaca değil yalnız 100 yıl geriye gitsek ırkçılığın son aşama düzgüsel bir şey bulunduğunu görürdük. Bugün size anlatacağımız şey ise ırkçılığın kim bilir en üst seviyelerinden birine örnek olacak özellikte.

ABD, her ne kadar şu anda özgürlüğün sembolü olan ülkelerden biri olarak görünse de bilhassa 1900’lü yıllara kadar siyahi insanlara karşı oldukca büyük ırkçılıklar yapılmış oldu. Köleliğin devam etmiş olduğu sıralarda Florida’da siyahi bebeklerin timsah yemi olarak kullanıldığına dair kaynaklar yer ediniyor.

Timsahları avlamak için siyahi kölelerin bebekleri alınıp yem olarak kullanılıyordu.

Bu başlığı okumanın kan dondurucu bulunduğunu biliyorum, sadece zamanında TIME’a bile mevzu olmuş bir durumdan bahsediyoruz. Avcılık meydana getiren Amerikalı insanoğlu, köle olan siyahi insanların bebeklerini çalarlardı. Bazıları daha 1 yaşına basmamış, bazılarıysa yeni yeni yürümeye süregelen bu bebekler bataklığa götürülür ve timsahları çekmesi için kullanılırdı. 

Bebeklerin boyunlarına ve bellerine ip bağlanır ve ses yapmaları için bırakılırlardı.

Avcılar, kaçırdıkları bebekleri bataklığa götürürler. Boyunları ve bellerinden bağlayarak dere kenarına bırakırlardı. Bebekler burada düzgüsel olarak feryat atarlar, suyu sıçratırlardı. Bunun sonucunda ise timsahlar kıyıya gelmiş olarak bebeklere saldırırdı. Tam bu aşamada avcılar timsahları vurarak öldürürdü. 

Elde edilmiş bilgilere nazaran yalnız birkaç dakika içinde bebeklerin yanına gelen timsahlar, bu bebekleri bir tavuk benzer biçimde yakalar ve ısırırdı. Siyahi bebeklerin canını düşünmeyen yırtıcı avcılar ise bu av sonucunda timsahların derisini yüzüyorlardı.

Bu yırtıcı avlanma yöntemi hakikaten var mıydı?

Bu mevzuda pek oldukca data mevcut. 1923’te Time dergisi siyahi bebekler kullanılarak timsah avlamanın Florida, Chipley nahiyesinde gerçekleştiğini söylemiş oldu. Sadece bu kasaba, Time’ın haberinin “aptalca bir yalan, yanlış ve saçma” bulunduğunu söyleyerek reddetti. Tüm bu reddetmelere karşın 1800’lerin sonuyla 1900’lerin başlarında piyasaya çıkan bazı haberlerde bu mevzuya dair bilgiler yer aldı.

Hayvanat bahçelerinde eğlence aracı olarak timsahların arasına siyahi çocuklar bırakılıyordu.

3 Haziran 1908 tarihindeki Washington Times gazetesinde “Baits alligators with pickaninnies” başlıklı bir yazı yer ediniyor. Buradaki “Pickaninny” kelimesi siyahi çocuğa ilişik. Yazının başlığının çevirisi ise “Timsahlar siyahi çocuklar ile yemleniyor” şeklinde olacaktır.

Bu makaleye nazaran New York Hayvanat Bahçesi’nde iki siyahi çocuk 25’ten fazla timsahın arasına bırakılmıştı. Bu evlatları timsahların arasına bırakan şahıs ise hayvanat bahçesi görevlisi. Makalede bu kişinin cezalandırılıp cezalandırılmadığıyla ilgili hiçbir data yok. İnsanlar da bu evlatları izleyerek eğleniyorlardı.

Bebekleri kiralama tutarı 2 dolardı.

1923 senesinde Time Magazine’de piyasaya çıkan bir makalede Florida, Chipley’de uzman tüfekçilerin timsah avı için bebekleri kullandığı yazıyordu. Siyahi annelere bebeklerini almanın karşılığında 2 dolarlık hizmet bedeli ödeniyodu. Makalede Florida timsah avcılarının hedeflerini asla kaçırmayacakları da aktarılıyor. 

Time, bu makaleyle beraber aynı haberde bu uygulamanın yaşandığına dair somut bir kanıt bulunmadığını da belirtti. Her ne olursa olsun, ABD’da uzun seneler süresince siyahi insanlara büyük eziyetler yapılmış oldu. 

ABD’da bunlar olurken Avrupa’da siyahi insanoğlu insanat bahçelerinde sergileniyordu.

Irkçılığın oldukca fena bir şey bulunduğunu tamamımız biliyoruz. Sadece oldukca değil 64 yıl kadar ilkin Avrupa’da hayvanat bahçeleri benzer biçimde olan, sadece hayvan yerine siyahi insanların sergilendiği insanat bahçeleri vardı. İnsanat bahçeleri ile ilgili yazdığımız içeriğimize bir göz atmanızı öneriyoruz.

Daha alt derslik olarak gösterilerek köleleştirilen siyahi insanoğlu, yıl 2022 olmasına karşın günümüzde bile ırkçılığa maruz kalabiliyorlar. Umarız hızla gelişen teknolojinin geliştiği benzer biçimde insanoğlu da daha çağdaş hale gelir ve dünyada ırkçılığın, şiddetin, hayvan istismarının ve daha sayamadığımız onca kötülüğün yalnızca tarih kitaplarında dinlediğimiz bir şey bulunduğunu görürüz.