Sodder Ailesinin Yangından Sonrasında Kaybolan Evlatları

Esrarengiz vakalar serimizin ikinci mevzusu, çıkan yangından sonrasında ölüp ölmedikleri anlaşılamayan Sodder ailesinin yitik evlatları. 10 çocuklu Jennie ve George Sodder’ın yaşamı fazlaca güzel ilerliyordu, ta ki 1945 yılının Noel arefesine kadar. Evlerini küle dönüştürmeyi başaran yangından sonrasında 5 çocuğun izine tekrar rastlanamıyor. Polis, evlatların yangında öldüğünü söylese de deliller tam tersini gösteriyor.
Geçtiğimiz hafta kutudaki çocuk cinayetini tüm detaylarıyla ele aldıktan sonrasında bu hafta da rotamızı gene gizemi uzun bir süredir çözülemeyen Sodder ailesine yöneltmek istedik. Sodder ailesinin yaşamış olduğu dram, gizemini tam 74 senedir koruyor. 1945 senesinde yaşanmış olan yangın ve George ve Jennie’nin yangında 5 çocuğunu kaybetmesi, bugüne dek birçok teoriye ev sahipliği yapıyor.
Jennie ve George’a evlatlarının yangında öldüğü söylense de evlatlarının kemiklerine bile ulaşamayan Sodder ailesi onların kaçırıldığını düşünüyor. Olayın içine polis, FBI ve bir sürü dedektif dahil oluyor sadece kimse yitik Sodder evlatlarının yerini bulamıyor. 74 senedir çözülemeyen Sodder’ın gizemli çocuklarını tüm boyutlarıyla ele aldık.
Her şey 1945 yılının Noel arefesinde başlıyor
George ve Jennie Sodder’ın yaşamı, 1945 yılının Noel sabahına kadar fazlaca güzel ilerliyordu. 10 tane evlatları vardı ve hepsine oldukça iyi bir halde bakabilecek kadar da durumları iyiydi. En büyük oğulları İkinci Dünya Savaşı için cephedeydi ve kalan 9 çocuklarıyla beraber güzel bir Noel gecesi geçirmeyi planlıyorlardı.
Noel arefesinde gece olunca hepimiz odasına, uyumaya gitti. Maurice, Martha, Louis, Jennie ve Betty ise çatı katında oynayabilmek için annesinden birazcık daha izin aldı. Evi aniden alevler sarmaya başladı ve George, eşi ve öteki 4 çocuğunu alıp dışarı kaçmayı başarabildi sadece çatı katında oynayan 5 çocuk kaçamadı.
Ne telefon ne kamyonetler çalıştı, ne de inşaat merdiveni her zamanki yerindeydi
George öteki evlatlarının iyi olduğundan güvenli olduktan sonrasında çatıda mahsur kalan çocuklarını kurtarmak için eve geri girdi sadece alevler merdiveni şiddetli bir halde sardığı için yukarı çıkamadı. Küçüklere camdan erişebilmek için inşaat merdivenine doğru yöneldi sadece daima aynı yere koyduğu merdiven yerinde değildi.
George, son umar olarak evin derhal ilerisine park etmiş olduğu iki tane kamyonetini evin camlarına yakınlaştırmayı, üstünden balkona doğru tırmanmak istedi sadece daha birkaç saat ilkin sağlam bir halde bıraktığı kamyonetleri emek harcamayı reddediyordu. Ayrıca evle ilgili garip bir detay daha vardı, anne Jennie yangını ilk fark etmiş olduğu anda itfaiyeyi aramaya çalıştı sadece telefon hiçbir şekilde çalışmıyordu.
Kurtulan çocuklardan birisi itfaiyeyi arayabilmek için komşularına koştu, telefon dakikalarca çaldı sadece itfaiyeden kimse telefon yanıt vermedi. Ailenin yakın komşusu bu sefer itfaiye istasyonuna gitti, orada bulunan şef ile konuştu ve şef vaka yerine derhal geleceklerini söylemiş oldu.
İtfaiyenin 40 kilometre uzaklıktaki eve gitmesi tam 7 saat sürdü
İşin garipleşmeye başladığı yer tam olarak burası. Sodder ailesinin evi ile itfaiye istasyonu içinde tam 40 kilometre bulunuyor, sadece itfaiyenin gelmesi tam 7 saat sürüyor. İtfaiye gelene kadar iş işten geçmiş oluyor şu sebeple bir tek 45 dakika devam eden yangın, evi yok etmeye yetiyor. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan ilk şahıs itfaiye şefi oluyor, şef J. F. Morris, Noel arefesi olduğundan ekibin yarısının aileleriyle beraber, kalan yarısının da tıpkı Sodder ailesinin evladı şeklinde muharebede bulunduğunu söylüyor.
Morris yapmış olduğu incelemler sonucunda evde kalan 5 çocuğun yangından öldüğünü belirtti. Sadece bir türlü anlaşılamayan bir şey vardı. Yangın her ne kadar kuvvetli olursa olsun, yanarak can veren evlatların kemiklerinin bulunması gerekiyordu. Evden kalan yığın talan edildi, sadece ne kemik ne de kemik tozuna yakın bir şey bulunamadı.
Yangından sonrasında bahçede ufak bir el bombası bulunuyor
Meydana getirilen incelemeler sonucunda yangının elektrik tesisatından çıkmış olduğu belirtiliyor sadece yangın başlarken yanmaya devam eden ışıklar, elektrik mevzusunda herkesi şüpheye düşürüyor. Ek olarak polis, yazdığı raporda Sodder ailesinin evine giden telefon hattının makasla kesildiğini belirtiyor. Komşulardan birisi de gece geç saatlerde eve birisinin el bombasına benzer alevli toplar attığını, sonrasında koşarak uzaklaştığını belirtiyor.
Yangında bir iki gün sonrasında evin en ufak evladı bahçenin sonlarına doğru topa benzer bir şey buluyor ve derhal George’a götürüyor. George, yarısı yanmış bu şeyi inceleleyince İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılmaya başlanan ananas şeklindeki el bombası bulunduğunu görüyor.
Sodder ailesinin evi
Bu sırada evlatların ölüm raporları çıkıyor, George ve Jennie evlatlarının anısı için o araziyi bir mezarlığa çeviriyor sadece acıları hafiflemeye başlayınca akıllarına değişik şüpheler düşmeye başlıyor.
Ebeveyn, evlatlarının bir halde kaçırılmış olabileceğini fark etti ve yangının ardında bırakılan deliller de bu şüphelerini destekleyecek cinstendi. Isterseniz burada olayın gidişatını ikiye bölelim, öncelikle anne Jennie’nin söylediklerini, sonrasında da George’un kişisel yaşamını ele alalım.
Jennie’nin verdiği ifadede birbirinden ürkütücü ve garip detaylar bulunuyor. Vakalara direkt Jennie’nin bakış açısından bakalım; “O gece uyumak üzereyken telefon çaldı, uykulu bir halde telefonu açtım ve telefonda acayip acayip gülen bir bayan vardı. Kim bulunduğunu sorduğumda yanıt vermedi ve telefonu birden kapattı. Hazır uykum açılmışken evlatları denetlemek istedim. O akşam her zamankinden birazcık daha oynamalarına izin vermiştim, keşke vermeseydim.
Marion koltukta uyumuştu, onu kucaklayıp yatağına yatırdım ve ışıkları kapatıp yeniden yatak odasına döndüm. Gece 1 sularında yeniden uyandım ve birinin çatıya bir şeyler attığını duydum. Atılan şey öncelikle çarpıyor, arkasından yuvarlanmaya başlıyordu. Fazlaca uykulu olduğum için tam olarak dikkatimi veremedim ve uykuya geri dönmeyi tercih ettim. 1.30 sularında duman kokusuna uyandım, George’un emek harcama odasından dumanlar geliyordu ve o odada bununla beraber sigorta kutusu da vardı. Süratli bir halde George’u uyandırdım ve bizimle aynı katta bulunan 4 çocuğumuzu alıp evden kaçtık. Çatı katında uyuyanlara bağırmaya başladım, bir ihtimal sesimi duyabilirlerse uyanırlardı. Merdiven alevler içinde olduğundan yardım edemedik, elimizden hiçbir şey gelmedi.”
Jennie’nin vermiş olduğu ifade gördüğünüz suretiyle birçok şüpheyi bununla beraber getiriyor sadece George’un kişisel yaşamı da bu şüpheleri kat be kat artırıyor. George’un geçmişini öğrenince sizin de bu düşünceye hak vereceğinizi düşünüyoruz.
Aslına bakarsanız hem George hem de Jennie, daha fazlaca ufak yaşlarda İtalya’dan ABD’ye göç etmişler. George ABD’ye yerleştikten bir süre sonrasında İtalyanların olduğu bir topluluğa üye olmuş ve bu toplulukta adı geçen bir insan haline gelmiş. Sadece Mussolini karşıtı görüşleri yüzünden dışlanmaya başlamış ve topluluk içinde tartışmalara yol açmış.
George, İtalya’dan niçin göç ettiğini hiçbir süre itiraf etmiyor sadece söylentilerin içinde Mussolini karşıtlığının ülkeden sürülmesine yol açmış olduğu şeklinde iddialar bulunuyordu. Yangından sonrasında ifade veren mahalle sakinleri, George’un Mussolini’ye karşı beslediği nefret ile evlatlarının kaçırılması içinde bir bağlantı olabileceğini söylese de polis hiçbir süre iki vaka içinde kati bir bağlantı kuramıyor.
George, Mussolini karşıtı görüşleri yüzünden tehdit ediliyor
George ve Jennie Sodder
Bahsi geçen İtalyan topluluğunda kimliği açıklanmayan bir sigortacı bulunuyor. Bu sigortacı, Mussolini hakkında gerçekleşen bir münakaşa sonrasında Sodder ailesinin evine geliyor ve George’u tehdit etmeye başlıyor. Tehdit içerikli tartışmada şu ifadeler içeriyor; “Mussolini hakkında yaptığın karamaların bedelini ödeyeceksin. Evini yakıp kül edeceğim ve tüm evlatların da içinde can verecek!”
Telefon kablosunun kesilmesi, komşunun verdiği ifadeye bakılırsa eve yanıcı madde atan bir yabancı, George’un almış olduğu tehditler, inşaat merdiveninin yerinin değiştirilmesi ve hiçbir problemi olmayan kamyonetlerin çalışmayışı.. Sodder ailesi tüm bu olup bitene bir anlam veremiyor, bir tek evlatlarının nerede olduklarını bulmak istiyor. Jennie bu mevzunun üstüne gidiyor bir krematoryum görevlisine danışıyor. Bildiğiniz suretiyle Hristiyanlar, öldükten sonrasında yakılmayı ya da gömülmeyi tercih edebiliyor ve cesetlerin yakıldığı bölgelere de krematoryum adı veriliyor.
Jennie evde mutfak malzemelerinin kalıntılarını görünce kafayı yiyecek duruma geliyor, bu malzemeler bile kül olmadıysa benim çocuklarım nerede diyor ve görevliyle konuşuyor. Krematoryum görevlisi, 1000 santigrat derecenin üstündeki ateşin bile (evde çıkan yangından fazlaca daha sıcak) ardında kemik kalıntılarını bırakabileceğini söylüyor.
Yangından sonrasında evlatları gören şahitler ortaya çıkıyor
Jennie Sodder en büyük oğlu
Evlatların kaçırılması tamamen iddialardan ibaret olsa da o süre dilimi içinde evlatları gördüğünü söyleyen birkaç tanık ortaya çıkıyor. Orta yaşlarda, Sodder ailesiyle aynı mahallede oturan bir bayan, yangın hala yükselmeye devam ederken evlatları bir arabanın içinde gördüğünü belirtirken, restoranda çalışan bir garson da yangının ertesi sabahı 5 çocuğun ve 2 yetişkinin lokantaya geldiklerini ve kahvaltı ettiklerini dile getiriyor.
Eve ortalama 50 kilometre uzaklıktaki bir otelde çalışan hanım, gazetede haberleri gördükten sonrasında polisi arıyor ve şu ifadeleri dile getiriyor; “Yangından 1 hafta sonrasında otele 5 tane çocuk geldi. Yanlarında iki erişkin hanım iki de adam vardı. Çocuklarla konuşmaya çalıştım fakat yanlarındaki adamlar buna izin vermedi. İstenmediğimi fark edince ben de başka bir şey söylemedim.”
Polis, FBI ile ortaklaşa iş yapmayı reddediyor
Yitik evlatların ilanı
George yangından 1 yıl sonrasında gazetede New York’ta yaşayan bir grup öğrencinin fotoğrafını görüyor ve öğrencilerden birinin kaybolan kızına ne kadar benzediğini fark ediyor. Otomobile atlayıp New York’a gidiyor, fotoğraftaki kızı buluyor sadece kızın ailesi George ile konuşmayı reddediyor. 1 yıl daha geçiyor ve aile kaybolan çocuklarını bulmak için FBI’ın vakaya el atmasını istiyor sadece bu sefer de polis ve itfaiye görevlileri FBI’a ifade vermeyi reddediyor.
George ve Jennie, en sonunda kendilerine C. C. Tinsley isminde hususi bir dedektif tutuyor. Tinsley’in ilk bulmuş olduğu ipucu, yangının sebebini elektrik tesisatındaki mesele olarak raporlayan insanla George’u tehdit eden sigortacının aynı şahıs olduğu. Sodder ailesi sonrasında evden kalan kalıntıların incelenmesi üstüne bir patolojist tutuyor, patolojist 4 parça kemik kalıntısı buluyor ve bu tarz şeyleri incelemeye gönderiyor.
Meydana getirilen incelemeler sonucunda kemiklerin 17-25 yaş içinde bir gence ilişik olduğu ortaya çıkıyor sadece kaybolan evlatların hiçbirisi bu yaşlarda değil. Çocuklardan en büyüğü Maurice 14, Martha 12, Louis 9, Jennie ve Betty de 8 yaşlarında.
Sodder ailesinin hazırladığı billboard
Kemiklerin incelenmesinin arkasından devrin belediye başkanı Okey L. Patterson, Sodder ailesine davanın artık resmi olarak kapatıldığını ve daha çok araştırmanın yapılmayacağını belirtiyor. George ve Jennie, kendi başlarının çaresine bakıyor ve çocuklarını bulabilmek için afişler bastırıp dağıtmaya başlıyor. Yayınladıkları afişte polisin ve öteki araştırma görevlilerin bu zamana kadar kendilerine yalan söylediklerini, niçin böyle bir durum yaptıklarını anlamadıklarını söylüyorlar.
23 yıl sonrasında gizemli bir mektup geliyor
23 yıl sonrasında gelen fotoğraf
Yangından tam 23 yıl sonrasında, 1968 senesinde Jennie Sodder’a bir mektup geldi. Mektupta gelen fotoğrafta 20’li yaşlarının ortasında bir genç bulunuyordu ve fotoğrafın arkasında da şu yazı bulunuyordu; “Louise Sodder, Frankie abimi seviyorum. Minik çocuklar. A90132 ya da 35.”
Sodder ailesi, bu mektubun yangında kaybolan oğulları Louise olabileceğini düşündü. Mektubun üstünde adres yazmıyordu sadece üstünde Kentucky eyaletine ilişik bir posta pulu bulunuyordu. George Sodder mektubun araştırılması için derhal bir dedektif tuttu. Dedektif, mektubu gönderenin kim bulunduğunu bulmak için Kentucky’e gitti sadece acayip bir halde dedektiften tekrar haber alınamadı.
Sodder ailesinin yaşayan tek üyesi Sylvia Sodder
Hem George hem de Jennie’nin hiçbir çabası cevap vermedi, peşinden koştukları her ipucu boş çıktı. George 1969 senesinde, Jennie de 1989 senesinde vefat etti ve şu anda Sodder ailesinin yaşayan tek üyesi, yangında bir tek 2 yaşlarında olan Sylvia Sodder kaldı. Çocuklarına ve torunlarına olayın hiçbir şekilde unutulmaması icap ettiğini öğreten Sylvia, yangının üstünden 76 yıl geçmesine karşın mevzu hakkında ufak bir ipucuna bile haiz olanların hala yardım etmesini istiyor.
İLGİLİ HABER
64 Senedir Gizemi Çözülemeyen, Bir Kutu İçerisinde Vahşice Öldürülmüş Halde Bulunan Çocuk
Sodder ailesinin ağlatısal ve gizemli hikayesi de bu şekilde. Olayın üstünden 76 yıl geçti sadece kaybolan ufaklıklara ne olduğu hala ortaya çıkmadı. Evladı olan her ebeveynin tıpkı Sodder’lar şeklinde evlatlarının peşine düşeceğine eminiz. O dönemde polisin yeteri kadar yardımda bulunmaması, delillerin patolojik olarak incelenmemesi her şeyi daha da zorlaştırıp bir düğüm haline getirmiş.
Yangının raporda yazdığı şeklinde elektrik tesisatından çıkmadığı fazlaca açık. Telefon hattının makasla kesilmesi, eve atılan el bombası ve merdivenin yerinin değiştirilmesi yangının dışarıdan biri tarafınca başlatıldığını oldukça belli ediyor sadece kim, niçin böyle bir durum yapmış oldu hiçbir süre açıklanmıyor.