DÜNYA

Görme Engelli Bir Kişinin Anlattıkları: El Feneri Veren Var

Yakup Gençtürk, engellilerin yaşamını kolaylaştırmak için büyük bir çaba sarf eden görme engelli bir aktivist. Toplumun ve devletin engelliler mevzusunda yeterince bilgili olmadığını belirterek bu mevzuda herkesi daha duyarlı olmaya çağrı ediyor.

Bilecik İl Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nde işyar olan Yakup, işi sebebiyle İzmir’deki ailesinden ayrı ve Bilecik’te yalnız yaşıyor. Her engelli yurttaş şeklinde gündelik hayatta mühim sorunlarla savaşım ediyor. 9 yıl ilkin görme yetisini kaybettikten sonrasında devletin, toplumun, teknoloji şirketlerinin görme engellileri yeterince umursamadığını fark etti ve o günden bu güne konuyle ilgili aktivistlik yapıyor.

Engellilerin karşılaştıkları sorunların çözümüne ilişkin düşüncelerini bizimle paylaştı. Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü‘nde bu mevzuya dikkat çekmek istiyoruz.

Daha ilkin Webtekno vasıtasıyla teknoloji firmalarına “her şeyi daha erişilebilir kılmaları için” mühim bir çağrıda bulunmuştu.

İLGİLİ HABER

Görme Engelli Kişinin Çarpıcı Açıklamaları: Teknoloji Şirketleri Çıkarları Uğruna Bizlere Dilenci Muamelesi Yapıyor

Çağrısı bazı kesimlerce dikkate alınmıştı.

Açıklamalarını kendi ağzından aktarıyoruz: Engelli olmak yalnız bir uzvunuzun eksikliği değil, fazlaca daha fazlasıdır.

yakup gençtürk

Örneğin bir görme engelliyi idrak etmek için gözünüzü kapatmanızın yetmeyeceği şeklinde bir işitme engelliyi idrak etmek için de yalnız kulağınızı kapatmanız yetmez. Ben bunu söylediğimde birçok insan, “Doğal canım, bunu yaşayan sizsiniz” diyerek tamamen negatif düşüncelere giriyor.

Oysa engelli olmak, eksileriyle ve artılarıyla fazlaca daha fazlasıdır. Dışarıdan bakıldığında herhangi bir engeli olmayan bir şahıs, ben görme engelli olduğum için, duyu organları bakımından benden üstün görünüyor. Sadece bendeki 4 duyu organı kendi görevlerini yerine getirmenin yanında görmemin eksikliğini de gidermeye çalmış olduğu için, ben o kişiye bakılırsa kimi süre üstün duruma gelebiliyorum. Bu da gösteriyor ki bir engelliyi anlayabilmek için yada bir engellinin bir ihtiyacını gidermek için tamamlanmamış olan uzvuna değil mevcud uzvuna hitap etmek gerekiyor.

Bu mevzuda toplumlarda ciddi problemler var. Örneğin bir yaşlı amca bana gelip, “Evladım, ver elindeki bastonu, ben taşıyayım; sana yük olmasın” demişti.

görme engelli

Bunun eğitim seviyesiyle falan da alakası yok. Bir mühendis de bana, “Görme engelliler için el feneri üretilse işinizi görür mü?” diye sormuştu. Kendisi göremediği süre feneri yakıp görüyor, bizi de öyleki zannediyor.

Aslen gerek devletimizde gerek dünyada toplumun fazlaca büyük bir çoğunluğu engelliler mevzusunda yeterince duyarlı. Sadece kafi seviyede şuur olmadığı için böylesi trajikomik olaylarla karşılaşıyoruz.

Hani bir söz vardır ya, “nasıl millet olursanız öyleki yönetilirsiniz” diye. Bu mevzuda devletler de aynı maalesef. Toplumun gözünde engelliler nede olsa devletler de aynı.

engelliler günü

Cemiyet, engellileri anlamaya emek vermeden yalnız iyi niyetle destek oluyor. Devletler de engellilerle ilgili olarak yalnız engelli maaşı verince, bazı yerlerde indirimleri hayata geçirip pozitif ayrımcılık yapınca engellilere hizmet ettim sanıyor.

Açıkçası engelliler mevzusunda gerek toplumun gerek devletin üstüne büyük vazifeler düşüyor. Her şeyden ilkin bizim anlaşılmaya ihtiyacımız var. Bundan dolayı hepimiz bu yaşamı dizayn ederken engellileri saf dışı bırakıyor ve sonrasında eklemelerle engelliler için bir şeyler hayata geçirmeye çalışıyor. Bu yapılanların da bir çok, engelliler yeterince anlaşılmadığı için bir işe yaramıyor.

Turizmde otellerin yıldız statülerine engellilerin de dahil edilmesi gerekiyor. Navigasyon uygulamalarına engelli yolu hususi durumunun de eklenmesi gerekiyor.

engelli ve durak

Üretilen teknolojik bir ürün engellilere hitap etmediği süre ilgili kurumlar tarafınca o ürünün ayıplı mal kapsamına alınması gerekiyor. Daha da önemlisi engellilerle ilgili bir şeyler yapanların ödüllendirilmesi yerine yapmayanların cezalandırılacağı mekanizmaların oluşturulması gerekiyor.

Tüm bunların yanında engellilerle ilgili daha etkin politikaların geliştirilmesi için devletler tarafınca engellilerin toplumsal yardımlaşma kapsamından çıkartılması gerekiyor. Bizim sorunlarımızın ve çözümlerinin tek bir kurum yada bir bakanlık değil, tüm kurumları ve tüm bakanlıkları koordine edebilecek daha yetkin bir makam tarafınca ele alınması gerekiyor.

Eğer bu mekanizmalar hayata geçirilirse devletlerin engelliler için ayırdığı bütçenin yarısı ile fazlaca daha verimli işler yapılabilir.

engelliler haftası

Sadece biz engelliler çoğu zaman potansiyel dilenci muamelesi gördüğümüz için bu talepler asla dikkate alınmıyor. Ben şahsen kendisiyle barışık olan bir engelliyim. Örneğin hep derim ki görenler ne kadar mutlu ki ben görmüyorum diye üzüleyim. Çoktan aştım kendi sorunlarımı.

Yalnızca insanoğlu beni anlamadığı süre engelli olduğumu fark ediyorum. Güvenli olun bu engel görmemekten daha zor. Hani “aslolan engel beyinlerde” diyorlar ya, hakikaten aslolan engelin beyinlerde olmasından dolayı en fazlaca engelliler mağdur oluyor. 



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.