DÜNYA

Söz Sanatları Nedir? Örnekleriyle Açıkladık

[ad_1]

Bir dilin zenginliği, o dilin kullanım alanlarının genişliği ile ölçülür. Bir cümleyi değişik kelimeler kullanarak şu demek oluyor ki söz sanatları ile bambaşka bir anlamda verebiliyorsanız o dil epey varlıklı anlama gelir. Türkçe de söz sanatları mevzusunda en varlıklı dillerden bir tanesi. Gelin söz sanatları nedir, türleri nedir şeklinde dört gözle beklenen soruları örnekler üstünden inceleyelim.

Türkçe, binlerce senedir konuşulan en kadim dillerden bir tanesi. Sadece bir dilin eski olması demek, kesinlikle varlıklı olduğu anlamına gelmez. Şanslıyız, Türkçemiz epey varlıklı bir dil. Bu zenginliği, kullanabileceğimiz söz sanatlarından anlıyoruz. Bir dili söz sanatları kullanarak bambaşka kelimelerle yazdığınız vakit bile istediğiniz anlamı verebiliyorsanız işte o vakit ortaya bu dili bilenler için tadına doyulmaz bir metin çıkar.

Pek çoğumuz söz sanatları konusunu edebiyat dersinde gördük, sınavlar için ezberledik ve unuttuk. Oysa söz sanatları demek, edebiyatın temelleri anlama gelir. Bir şiir, bir roman ya da bir öykü, içinde söz sanatları olmadan yazılırsa can sıkan bir metin haline gelir. Sadece usta bir yazar, bildiğimiz kelimeleri benzersiz bir anlatımla sunabilir. Gelin söz sanatları nedir, türleri nedir şeklinde dört gözle beklenen soruları örnekler üstünden inceleyelim.

Söz sanatları nedir?

Yazınsal sanatlar olarak da anılan söz sanatları en temel tanımıyla; kelimelerin malum anlamları haricinde kullanılarak yeni anlamlar kazanmasıdır. Sık kullanılan bayağı bir kelime ya da cümle yerine, söz sanatları kullanılarak zenginleştirilmiş bir kelime öbeği ya da cümle kullanmak ifadeyi zenginleştireceği şeklinde okuyucunun da ilgisini çekecektir.

Türkçede kullandığımız söz sanatları ve örnekleri:

  • Mecazlarla ilgili sanatlar
    • Teşbih
      • Tam benzetme
      • Teşbih-i beliğ
      • Temsili teşbih
    • İstiare
      • Açık istiare
      • Kapalı istiare
      • Temsili istiare
    • Mecaz-ı mürsel
    • Kinaye
    • Teşhis ve intak
    • Tariz
  • Anlamla ilgili sanatlar
    • Tenasüp
    • Tevriye
    • Tecahül-i arif
    • Hüsn-i talil
    • Karşıtlık
    • Leff-ü neşr
    • Telmih
    • Mübalağa
    • Tekrir
    • Nida
    • İstifham
    • Rücu
    • Terdid
    • Kat’ı
    • Sehl-i mümteni
    • Akis
  • Sözle ilgili sanatlar
    • Cinas
    • Aliterasyon
    • Seci
    • İrsal-ı mesel

edebiyat

Mecazlarla ilgili sanatlar:

Kelimenin malum aslolan anlamı haricinde kullanıldığı sanatlardır. İki nesne arasındaki benzerlik ile meydana getirilen bu sanatlarda metne canlılık ve güzellik kazandırmak amaçlanır. 

Bir med zamanı sema kurşunla örtülü dizesinde kullanılan kurşun kelimesi bulut anlamında kullanılarak mecaz yapılmıştır.

Teşbih:

Teşbih sanatında, aralarında anlam yönünden benzerlik olan iki nesneden zayıf olanı kuvvetli olana benzetilir. Mecaz yapılacağı şeklinde sözcükler kendi gerçek anlamlarında da kullanılabilir. Benzetme olarak da anılan teşbih sanatında dört temel unsur vardır;

  • Benzetilen
  • Kendisine benzetilen
  • Benzetme yönü
  • Benzetme edatı

Tam benzetme:

Detaylı benzetme olarak da anılan tam benzetme sanatında, teşbih öğelerinin tamamı kullanılır.

Örnek;

  • Ali, aslan şeklinde cesurdur.

Teşbih-i beliğ:

Güzel benzetme olarak da anılan teşbih-i beliğ sanatında yalnızca benzeyen ve kendisine benzetilen öğeleri kullanılır. Benzetme yönüne ve benzetme edatına yer verilmez.

Örnek;

  • Aden vatan
  • Altın başaklar

Temsili teşbih:

Temsili benzetme olarak da anılan temsili teşbih sanatında benzeyenin tüm özellikleri, kendisine benzetilen öğede toplanır. Tevfik Fikret, Çınar şiirinde vatanı bir çınar ağacına benzetmiştir.

Örnek;

Hani bigün seninle Topkapı’dan

Geliyorduk; yol üstü bir meydan

Bir çınar gördük, enli, boylu, vakur

Bir ağaç: asla eğilmemiş, mağrur.

Koca bir beden bir ihtimal altı çağ

Bir ihtimal ondan daha çok, dalgın, ağır

Kaygısız bir yaşam sürüp gelmiş.

İstiare:

Eğretileme olarak da anılan istiare sanatında benzetilen ya da kendisine benzetilen öğelerden biri söylenir. İstiarede bir sözün gerçek anlamı ortadan kaldırılır. Yürekli kişiye aslan, kurnaz kişiye tilki demek bu sanatın örneğidir.

Açık istiare:

Açık eğretileme olarak da anılan açık istiare sanatında yalnızca kendisine benzetilen öğesi kullanılır.

Örnek;

  • Kurban olam beşikte yatan kuzuya.
  • Ağaçlar sonbaharda elbiselerini soyundu.
  • Şakaklarıma kar mı yağdı?

Halk ve divan edebiyatında kalıplaşmış açık istiare biçimlerine mazmun denir. Uzun boyluya selvi, kaşa hilal, dişe inci, ağıza gonca denmesi mazmun örnekleridir.

Kapalı istiare:

Kapalı eğretileme olarak da anılan kapalı istiare sanatında kendisine benzetilen söylenmez, yalnızca benzeyen kullanılır. 

Örnek;

  • Tekerlekler yollara bir şeyler atıyor.
  • Ufukta günün boynu büküldü.
  • Kolumu kanadımı yoldular.
  • Ali kükreyerek düşmanın üzerine yürüdü.

Temsili istiare:

Temsili eğretileme olarak da anılan kapalı istiare sanatında yalnızca benzeyen ya da kendisine benzetilen öğesi kullanılır. Simgesel şiire benzer sadece aynı değildir.

Örnek;

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhule giden bir vapur kalkar bu limandan,

Asla yolcusu yokmuş şeklinde sessiz bir şekilde alır yol.

Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol

Mecaz-ı mürsel:

Ad aktarması olarak da anılan mecaz-ı mürsel, bir kelimenin benzetme amacı olmaksızın malum anlamı haricinde kullanıldığı sanattır.

Örnek;

  • Halit Ziya’yı okudun mu?
  • Vapur, Beşiktaş’a yanaştı. 
  • Sobayı yaktım.
  • Onda kafa yok
  • Üç gündür bolluk yağıyor
  • Ayağını giy.
  • Meşhur raketler ülkemize döndüler.

Kinaye:

Kinaye sanatında kullanılan bir kelime, okuyucuya hem malum gerçek anlamını hem de mecaz anlamını düşündürmek amacıyla kullanılır. Kinayede geçerli olan anlam ise kelimenin mecaz anlamıdır.

Örnek;

  • O insanın, devamlı kapısı açıktır.
  • İçim oyuk, derdim büyük.
  • Taş bağırlı dağlar mısın?

Teşhis ve intak:

Kişileştirme olarak da anılan teşhis sanatında değişik varlık ve kavramlara insan özellikleri kazandırılırken; konuşturma olarak da anılan intak sanatında insana özgü olan konuşma özelliği değişik varlıklara aktarılır. Her teşhis intak değildir sadece her intak kesinlikle teşhistir.

Örnek;

  • Bulutlar gözyaşı döktüler.
  • Güğüm bigün, testiye: “Yola çıkalım” dedi. Testi: “korkarım” dedi. Evde kalmak istedi.
  • Çiçekler selama durdu.

Tariz:

İğneleme ve söz dokundurma olarak da anılan tariz sanatında kullanılan kelime, hem gerçek hem de mecaz anlamı haricinde ters anlamında kullanılır.

Örnek;

  • Geç kalan kişiye söylenen ‘Aman ne kadar erken geldin!’ cümlesi
  • Tembel kişiye söylenen ‘Bu ne çalışkanlık!’ cümlesi

edebiyat

Anlamla ilgili sanatlar:

Anlamla ilgili sanatlarda bir kelime ya da anlam ilişkisi bulunan kelimeler gerçek anlamıyla kullanılır.

Tenasüp:

Uyum, uygunluk olarak da adlandırılan tenasüp sanatında anlam olarak birbirine uygun sözcükler bir arada kullanılır. 

Örnek;

Gene bahar geldi, bülbül sesinden

Sada verip seslendi mi yaylalar

Çevre yanın lale sümbül bürümüş

Gelin olup süslendin mi yaylalar

Tevriye:

Çift gerçek anlamlı olarak da anılan tevriye sanatında bir kelime birden oldukca anlamda ya da uzak anlamında kullanılır. 

Örnek; 

  • Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül
  • Havada yaprağa döndürdü rüzgar beni

Tecahül-i arif:

Bilmezlikten gelme olarak da anılan tecahül-i arif sanatında malum bir gerçek, nükteli bir üslupla söylenir. 

Örnek;

Gökyüzünün başka rengi de varmış

Geç fark ettim taşın sert bulunduğunu

Su insanı boğar, ateş yakarmış

Her geçen günün bir dert bulunduğunu

İnsan bu yaşa erişince anlarmış

Hüsn-i talil:

Hüsn-i talil sanatında sebebi malum bir vaka, gerçek olmayan bir nedenle açıklanır.

Örnek;

  • Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Birçok seneler geçti dönen yok seferinden
  • Saksında ruhumun tüm yası var. Derdimle soluyor oluşturulan gonca.
  • Ey sevgili sen bu ilden gideli / Yaprak döktü ağaçlar, coştu sema

Karşıtlık:

Zıtlık, karşıtlık olarak da anılan karşıtlık sanatında zıt kavramlar bir arada kullanılır.

Örnek;

  • Neden bu şekilde düşman görünürsünüz / Seneler yılı dost bildiğim aynalar?
  • Çın çın ötüyor sessizlik

Leff-ü neşr:

Açma ve yayma olarak da anılan leff-ü neşr sanatında dizeler içinde ya da düz yazıda söz simetrisi yapılır. 

Örnek;

Buy-i gül taktir olunmuş, nazın işlenmiş ucu

Biri olmuş hoy birisi dest-mal olmuş sana

Telmih:

Çağrışım, anıştırma olarak anılan telmih sanatında her insanın bilmiş olduğu geçmiş bir vaka anımsatılır.

Örnek;

Gökyüzünde İsa ile

Tur dağında Musa ile

Elindeki ki asa ile

Çağırayım Mevlam seni

Mübalağa:

Abartma olarak da anılan mübalağa sanatında bir vaka, olduğundan daha büyük ya da daha ufak gösterilir.

Örnek;

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,

O ne müthiş tipidir. Savrulur enkaz-ı beşer…

Kafa, göz, beden, bacak, kol, çene, parmak,el, ayak

Boşanır sırtlara, vadilere sağnak, sağnak!

Tekrir:

Yeniden, yineleme olarak da anılan tekrir sanatında bazı sözcükler anlamı güçlendirmek için tekrarlanır.

Örnek;

Dedim inci nedir dedi dişimdir

Dedim kalem nedir dedi kaşımdır

Dedim on beş nedir dedi yaşımdır

Dedim daha var mı dedi ki yok yok

Nida:

Seslenme olarak da anılan nida sanatında anlama coşku katacak seslenmeler kullanılır.

Örnek;

Sen ey Kars’lar, Antep’ler, Erzurum’lar, Maraş’lar

Dördünden bir ikisi şehit düşen kardaşlar

Ey zeybekler, seymenler, dadaşlar diyarı hey!

İstifham:

Sual sanatı olarak da anılan istifham sanatında anlamı güçlendirmek için sorular sorulur.

Örnek;

Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı?

Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı?

Rücu:

Cayma, dönme, vazgeçme olarak da anılan rücu sanatında çelişen düşüncelerden bahsedilir.

Örnek;

Erbab-ı teşaür çoğalıp ozan azaldı

Yok o şekilde değil şairin sadece adı kaldı

Ferda senin, dedim beni alkışladın

Senin değil ferda sana vediadır. 

Terdid:

Beklenmezlik olarak da anılan terdid sanatında bir vaka beklenmedik halde sonlandırılarak şaşırtma anlamı kazandırılır. 

Örnek;

Dişin mi ağrıyor?

Çek kurtul

Başın mı ağrıyor?

Bir çeyreğe iki aspirin

Verem misin?

Üzülme onun da çaresi var

Ölür gidersin!

Kat’ı:

Keşiş olarak da anılan kat’ı sanatında anlamı güçlendirmek için söz yarıda kesilir.

Örnek;

Gün, öylesine güzel ki!

Öylesine güzel ki dünya

Yaşadıkça

Akşam öylesine güzel ki!

Öylesine güzel ki akşamda ay

Ayda kadın…

Sehl-i mümteni:

Sehl-i mümteni sanatında kolay fakat derin anlamlı anlatımlara yer verilir.

Örnek;

Ete kemiğe büründüm

Yunus diye göründüm

Beni bende demen bende değilim

Bir ben vardır bende benden içeri

Akis:

Akis sanatında cümledeki bundan önceki kelime tersi kullanılarak tekrarlanır.

Örnek; 

Yaşamak için yemeli

Yiyecek için yaşamamalı

edebiyat

Sözle ilgili sanatlar:

Bir kelimenin yapısına, yazılışına ve söylenişine gore düzenlenen söz sanatlarıdır.

Cinas:

Cinas sanatında ses olarak aynı fakat anlam olarak değişik kelimeler bir arada kullanılır.

Örnek;

Al beni, ele beni

Kül edip ele beni.

Seveceksen kendin sev

Sevdirme ele beni.

Aliterasyon:

Ses ve hece yinelemesi olarak da anılan aliterasyon sanatında ses güzelliği yaratmak amacıyla bazı heceler tekrarlanır.

Örnek;

  • Karşı yatan karlı kara dağlar, kararıptır, otu bitmez.

Seci:

İç uyak olarak da anılan seci sanatında cümle sonlarında uyak yapılır.

Örnek;

Öyleki olacak dünya kişiye hoşdar olur;

Uçtan uca gül ü gülzar olur.

İrsal-ı mesel:

Örnekleme olarak da anılan irsal-ı mesel sanatında anlama uygun atasözleri kullanılır.

Örnek;

Dünyada ahrete gidip gelmemek

Olmasa iktiza eder ölmemek

“Balık baştan kokar”, bunu bilmemek

Seyrani gafilin ahmaklığından

Bir dilin en varlıklı yanlarını göstermek için kullanılan söz sanatları nedir, söz sanatı türleri nedir şeklinde dört gözle beklenen soruları yanıtladık ve türleri örnekleriyle açıkladık. 

İLGİLİ HABER

En Mühim Dil Bilgisi Kurallarından Biri Olan Zarf (Belirteç) Nedir, Çeşitleri ve Özellikleri Nedir? İşte Bazı Örnekler



[ad_2]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.