Norveç’teki Hapishanelerin Sağlamış olduğu İnanılmaz İyi Şartlar
[ad_1]
Sağlamış olduğu şartlar bakımından dünyanın en iyi hapishanesi olan Norveç’teki Halden Hapishanesi, ceza verme yerine iyileştirme yöntemini uyguladığı için buradaki suçluların, bigün yine vatandaşların arasına katıldıklarında eski hallerinden yapıt kalmıyor.
Netflix’teki “Dünyanın En Sıkıntılı Hapishaneleri” adlı programın her bölümünde değişik bir ülkenin hapishane koşulları ele alınıyor. İşlemediği bir kabahat sebebiyle İngiltere’de senelerce hapis yatan Raphael Rowe, bu kez dünyanın değişik yerlerindeki hapishanelere gönüllü olarak girerek şartların iyi mi bulunduğunu seyircilere aktarıyor.
Programda, çoğu zaman fena şartlar sunan ülkeler içeriyor fakat kimi zaman de -daha iyi ölçme yapabilmek adına- şartların iyi olduğu hapishaneler bulunuyor. Norveç’teki hapishane bu kıyası anlayabilmek adına mühim örneklerden.
Norveç’teki hapishanelerin şartlarının kalitesi ara sıra medyada yer buluyor fakat detaylı bir halde incelendiğinde sanılandan daha çok imkanlar sunmuş olduğu anlaşılıyor.
Hapishane hücreleri oldukça bakımlı. Odaların hepsinde TV, banyo, yatak, bir buzdolabı, kitaplık, emek harcama masası, büyük bir pencere, iskemle ve hatta web erişimi dahi var.
İçinde binbir çeşit ürünün bulunmuş olduğu “Hakkaniyet” isminde bir market de içeriyor, mahkumlar bakiyeli kartlarla alışveriş yapabiliyorlar buradan.
Bu marketten aldıkları ürünlerle istedikleri yemeği beraber pişirip gene bir arada yiyebiliyorlar.
Hatta mutfakta gümüş yiyecek takımları kullanılıyor.
Mahkumlar ve gardiyanlar normalde geçinemeyen iki taraf olarak bilinseler de Norveç’te işler tam tersi.
Ortak alanlarda dost gibi takılabiliyorlar. BBG evi benzer biçimde bir ortam var. Hatta kendi evimize almakta zorlandığımız PlayStation imkanları bile var.
Mimar Eric Møller tarafınca tasarlanan hapishane, adeta bir üniversite kampüsünü çağrıştırıyor.
İçinde birkaç tane basketbol sahası, bir tırmanma duvarı, spor salonu mevcut. Burada eğitmenler eşliğinde jimnastik, yoga, tırmanma, vb. sporları yapmak mümkün.
Müzik enstrümanları da çalabiliyorlar. Hatta kayıt stüdyosu bile var.
Halden’de tüm inançlardan mahkumların yakarma edebileceği ibadethaneler mevcut.
Üstelik mahalli din görevlileri sık sık buraya geliyor ve mahkumlarla beraber yakarma edip sohbetler edebiliyorlar.
Katilleri bir arada tutmak yerine daha hafifçe kabahat işleyenlerin arasına koymayı tercih ediyorlar. Bu sayede ruhsal olarak iyileşme yaşadıkları görülüyor.
Bu şartların da etkisiyle mahkumların yine kabahat işleme oranı en düşük olan ülke konumunda(%30). Şundan dolayı rehabilitasyona ehemmiyet veriyorlar. 30 yıl önceki fena şartlarda bu oran %70 seviyesindeymiş. Kısaca işe yarıyor bu sistem.
İnsanların fena şartlardan dolayı fena olduklarına inanıyorlar, bu yüzden de iyi bir ortamda bulunduklarında iyi bir kişiliğe bürünebileceklerini kanıtlamışlar.
2011 yılındaki Norveç saldırılarında 77 kişiyi öldürüp 242 kişinin yaralanmasına sebep olan ve 24 yıl hapis cezasına çarptırılan katilin de Halden Hapishanesi’nde yattığını belirtelim.
En ağır suçu işleyenlere bile en fazla 24 yıl ceza veriliyor. Her insanın ikinci bir şansı hak ettiğini düşünüyorlar. Mahkum başına yılda 120.000 dolar harcanıyor olması ise kimilerince tepkiyle karşılanıyor. Şartların bu kadar insani olmasını kurbanların yakınlarının iyi mi karşıladığı ise merak mevzusu.
[ad_2]
