TOGG Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş’tan yerli otomobil açıklaması

Türkiye Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, “Geçen yıl sonu itibarıyla tedarikçilerimizin seçimini tamamladık. Bu tedarikçilerimizin yüzde 75’i Türkiye’den.” dedi.

Karakaş, Kocaeli Endüstri Odasının video konuşma yöntemiyle meydana gelen mart ayı meclis toplantısında, yerli otomobil çalışmalarında gelinen aşamaya ilişkin bilgiler verdi:

Kocaeli’nin otomotiv sanayisindeki yerini bildiğini, kurulacak yeni bir firmanın albeni merkezlerine yakın olması icap ettiğini belirten Karakaş, teknoloji geliştirme altyapısı dolayısıyla Bilişim Vadisi’nde coğrafi yerlerini seçtiklerini kaydetti.

Karakaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde hedefleri ve proje planları doğrultusunda ilerlediklerini dile getirerek, “Küçücük aksaklıklar yok mu? Var fakat projemizi etkileyecek boyutta değil. Ekibimizle bu küçücük sıkıntıların üstesinden gelebiliyoruz. Dünyada otomotive yönelik oyunun kuralları değişiyor. Bunun altında yatan temel niçin, müşterilerin beklentilerinin değişiyor olması. Bunun sebebi de otomobilin akıllı bir cihaza dönüşüyor olması. Otomobilin akıllı bir cihaza dönüşüyor olmasıyla yeni bir yaşam alanı ortaya çıkıyor olması. Evimizde, ofisimizde neler yapabiliyoruz? Onların aynısını yeni bir yaşam alanına dönüşen otomobilde de yapabiliyor olacağız.” diye konuştu.

“Fikri sınai mülkiyeti Türkiye’ye ilişkin küresel bir marka ortaya çıkarmak istiyoruz”

Dünya otomotiv sanayisindeki değişimlere değinen Karakaş, “yeni dünya”da büyük olanın değil, daha çevik, yaratıcı ve iş birliğine açık olanların ehemmiyet kazanacağını altını çizdi.

Karakaş, işin içine giren yeni teknolojileri bir firmanın yönetebilmesinin mümkün olmadığına, bunların hepsini kullanıcının odağında organize edebilen şirketlerin başarı göstermiş olabileceğine dikkati çekti.

Türkiye’nin doğru zamanda ve doğru yerde yola çıktığının altını çizen Karakaş, şöyleki devam etti:

“Projemize başladığımızda 15 senelik bir periyodu planlayarak yola çıktık. Bu oldukça klasik bir halde ilkin tanımla, oluştur, büyüt fakat mühim olan da sürdürülebilirliğin ispatı olarak ihracat. Biz bunu önemsiyoruz. 20’ye yakın şirketle yaptığımız kıyaslamalarla da kendimize bir kullanıcı kıymet yaratma süreci oluşturduk. 15 senelik planın 2 temel taşı var; birincisi fikri sınai mülkiyeti Türkiye’ye ilişkin küresel bir marka ortaya çıkarmak. Teknolojiyi geliştirebilmeniz için olayın bütününe haiz olmanız lazım. Ondan sonrasında da detaylarına inerek o teknolojiyi geliştirebiliriz. Doğuştan elektrikli olmasını önemsiyoruz. Baştan itibaren tasarlarken akıllı cihazımızın küresel rekabetçi olabilmesini önemsiyoruz. Bizim Çin benzer biçimde oldukça büyük bir pazarımız yok. Dolayısıyla biz başından itibaren yurt haricinde rekabeti önemsiyoruz. Otomobil kafi değil, yalnız otomobil yapsaydık eriyen karlılıklarla ciddi sıkıntıya düşerdik. O nedenle hedefimiz; orta ve uzun solukta otomobilin etrafına örülecek olan bir mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturabilmek.”

“Tedarikçilerimizin yüzde 26’sı Kocaeli bölgesinde etkinlik gösteren firmalar”

Türkiye’de mühim bir katma kıymeti olan işlemden bahsettiklerini dile getiren Karakaş, “Geçen yıl sonu itibarıyla tedarikçilerimizin seçimini tamamladık. Bu tedarikçilerimizin yüzde 75’i Türkiye’den. Hemen hemen teknolojisi yoksa yada oldukça stratejik önemi olmayıp da dünyanın herhangi bir noktasında milyonlarca tane üretilip ticari rekabetçiliği ortada değilse onları belirli bir noktada yurt dışından tedarik ediyoruz. Tedarikçilerimizin yüzde 26’sı Kocaeli bölgesinde etkinlik gösteren firmalar.” bilgisini verdi.

Karakaş, üretilecek “Türkiye’nin Otomobili” modellerinden bahsederek, sözlerini şöyleki sürdürdü:

“Bataryamızı aracımızla birlikte Türkiye’de üretiyoruz. Batarya paketinden burada kastettiğimiz; her bir şeyi gelecek, biz etrafına kasasını çakacağız diye bir ifadeden bahsetmiyoruz. Yaptığımız şey; derinlemesine, inceleyerek, araştırarak uzun solukta ülkemize bunu iyi mi yerleştirebiliriz düşüncesiyle yapıyoruz. Yola çıktığımız andan itibaren modülü de burada yapacağız. Hücreleri alıp modülü yapacağız, modülden batarya paketine geçeceğiz ve üstündeki batarya yönetim sistemi dahil yapılacak. Yaptığımız antak kalma da önümüzdeki dönemde ortak girişime dönüşecek, ortak girişime dönüştüğü andan itibaren ana maddelerinden biri ülkemizin hücre teknolojisine de ulaşabilmesi. Şu demek oluyor ki kurulacak ortak girişim şirketi belirli kapasiteden sonrasında birlikte geliştireceği kimyaların da fikri mülkiyetine haiz olacak boyutta olacak.”

“Tersine beyin göçü anlamında ciddi bir katkımız var”

“Türkiye’nin Otomobili”nin üretimi için Bursa Gemlik’te tahsis edilen arazide geçen yıl 18 Temmuz’da inşaata başlama töreni yapıldığını hatırlatan Karakaş, burada ilkin zemin güçlendirme mevzusuna odaklandıklarını söyledi.

Karakaş, 6 uzmanın yönlendirmesiyle ilkin zemini güçlendirme teknolojisini seçtiklerini aktararak, “Büyük bir yatırım yapıyoruz. Bunun her türlü güvenlik standartlarında yapılması lazım. Şu an şantiyemizde inşaatla uğraşan 450 çalışanımız var. Yapı merkezinin de açıklanmasıyla üst yapıya da başladık ve 1500 çalışana ulaşacak.” dedi.

Her şeyin temelinde insan olduğuna işaret eden Karakaş, iş birliği modeli ve organizasyon yapısının mühim bulunduğunu altını çizdi.

Karakaş, insanoğlunun alanında uzman olması icap ettiğinin önemine değinerek, “Toplam çalışanımız 400 civarında, yıl sonunda 800’ü aşacak. Burada önemsediğimiz mevzu; hanım çalışan oranı. Şu an yüzde 24’lerdeyiz. Memnun muyuz? Asla değiliz. Bunu çoğaltmak için uğraşıyoruz. 270 mühendisimiz ciddi küresel yurt dışı tecrübelerle donatılmış, çalışanlarımızın yüzde 41’i master ve doktoraya haiz. Çalışanlarımızdan 22’sinin son iş yeri yurt dışındaydı. Tersine beyin göçü anlamında ciddi bir katkımız var. Bunun rahat sebebi var. Bilhassa dünyada yeni trendler çerçevesinde çalışabileceğiniz bizim benzer biçimde 15 proje yok, 10 da yok. O nedenle hayalinizi gerçekleştirebileceğiniz, bilgilerinizi kullanabil