Uzayın Derinliklerinden Gelen Gizemli Bir Elmas Ortaya çıkarıldı

Dünya üstünde çokça değişik jeolojik oluşum bulunuyor olsa da, evrenin her yerinde şartlar bizim gezegenimiz ile aynı değil. Değişik koşullar altında değişik yapıların oluşabileceğini bilim adamları daha ilkin yaptıkları kontrollü deneylerde onlarca kere kanıtladı. 

Yeni bir emek harcama ise bu hipotezi naturel bir örnekle destekliyor: Bir meteorla beraber dünyamıza düşen bir taş, elmastan daha sert ve dayanıklı yapısıyla dikkat çekiyor. Bu taşın ilk ortaya çıkmış olduğu nokta da oldukça dikkat çekici. 

Binlerce senelik uzay elması

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden yerbilimci Andy Tomkins, meteorit adında olan meteor parçalarını kataloglandırmak için bir emek harcama yürütüyordu. Bu çalışmada acayip, “kıvrımış” bir elmasa benzeyen bir uzay taşı keşfetti. Kuzeybatı Afrika’da bulunan taşı hemen sonra doktora talebesi Alan Salek ile beraber incelemeye başladı.

Tomkins’in teorisine bakılırsa meteoritin içinde Lonsdaleite adında olan türden, altıgen kafesli bir karbon allotropunun (aynı elementin değişik biçimlerde dizilerek oluşturduğu, değişik geometrik yapıdaki kristallerine denir) bulunmuş olduğu meteorit, yolculuğuna 4,5 milyar yıl ilkin var olmuş bir cüce gezegenin kabuğundan başladı. Gezegenin sonunu getiren bir meteor çarpması sonucu bu yapılar ortaya çıktı.

Son teknoloji yöntemler yardımıyla bu yapının gelecek için mühim atılımların temelinde yer alabileceğini söyleyen bir başka araştırmacı ise bu keşfi mikroskop teknolojisinde kısa sürede yaşanmış olan gelişmelere bağlıyor. 

Araştırmacı ekibi meteoriti çözümleme etmek için elektron mikroskobu kullandı ve nesnenin bileşenlerinin uzaydaki haritasını çıkararak taşın içindeki lonsdaleite, elmas ve grafiti gözlemlemeyi başardılar. 

Lonsdaleite adlı yapılar normalde üç değişik şekilde ortaya çıkıyor. Bilim adamları, naturel oluşumun incelenmesiyle sanayide de bu maddenin üretiminde yeni yöntemlerin ortaya çıkacağına inanıyor. Daha ilkin bilim adamlarının teoride ortaya attığı bu yapının keşfi yardımıyla evrendeki etkileşimleri de gözlemleyebileceğiz.