DÜNYA

“Uzaylılar Nerede?” Sorusunun Cevabı: Karanlık Orman Teorisi

Dünya dışı yaşam arayışına uzun süredir büyük yatırımlar yapılıyor fakat hemen hemen bir ize rastlanabilmiş değil. Hakikaten yoklar mı, yoksa var olmalarına karşın onlarla temas kuramamış olmamızın ürkütücü bir sebebi mi var? İşte bu mevzu hakkında ufuk açan bir kuram bulunuyor!

Uzaydan gelen bazı sinyaller ara sıra insanlığı heyecanlandırsa da hemen hemen dişe dokunur bir kanıta ulaşamadık. On senelerdir uzaya gönderdiğimiz sinyalleri çözebilecek kadar akıllı canlıların olmayabileceği yada sinyallerin hemen hemen onlara ulaşacak kadar uzağa gitmemiş olabileceği en kabul gören ihtimaller olarak gösteriliyor. Sinyaller ulaştıysa da bu mesajları çözüp bizlere yanıt yazmalarının on seneler alacağı biliniyor.

Karanlık Orman Teorisi‘ne göreyse, sinyallerimize yanıt almamak yada mesajlarımızın onlara ulaşmaması aslen bizim çıkarımızadır. Peki fakat neden?

Mevzuyu daha iyi idrak etmek adına; Liu Cixin tarafınca yazılmış olan, bilim kurgu türündeki “Dünyanın Geçmişi” triosunun ikinci kitabı “Karanlık Orman”da geçen şu paragrafa değinmek gerekiyor:

üç cisim problemi

“Evren karanlık bir ormandır. Her uygarlık, ağaçlar arasına bir hayalet şeklinde gizlenmiş, önündeki dalları hafifçe kenara iten ve ses çıkarmadan ilerlemeye çalışan silahlı bir avcıdır. Nefes alıp verme dahi dikkatle yapılır. Ormanın her yerinde kendisi şeklinde görünmez avcılar olduğundan avcı dikkatli olmak zorundadır. Eğer başka bir canlı bulursa -başka bir avcı, bir melek ya da bir şeytan, korumasız bir bebek ya da zorla yürüyen yaşlı bir adam, bir peri ya da bir yarı tanrı- yapabileceği yalnız bir şey mevcuttur: ateş aç ve onları ortadan kaldır. Bu ormanda cehennem öteki insanlardır. Varlığını belli eden tüm yaşam formlarının hızla tarihten silinecek olması sonsuz bir tehdittir. İşte kozmik medeniyetin resmi budur. Fermi Paradoksu’nun açıklaması budur.” 

Tehlikelerle dolu gizemli bir yerde dolaşırken karşımıza yabancı biri çıktığında ne yaparız?

uzaylılar

Dilini, niyetini bile bilmediğimiz bu yabancıya güvenmeli miyiz, yoksa hayatımızı korumak adına o harekete geçmeden ilkin onu ortadan kaldırmalı mıyız? İki uygarlık kontakt kurabilse dahi hem fizyolojik hem de kültür ve dil açısından aşılması ihtiyaç duyulan oldukca büyük mesafeler olurdu. Romandaki argüman da buna dayanıyor; yaşayan tüm organizmalar daima hayatta kalmak ister.

Bu yüzden organizmalar karanlık ormanda ya saklanmayı tercih eder ya da bir karşılaşmada kendi güvenliği için karşı tarafı yok etmek ister. İşte bu kuram, uzaylı medeniyetlerin kim bilir karanlık ormanda (evrende) saklanmayı tercih ettikleri için onlarla kontakt kuramıyor olabileceğimiz fikrini öne sürüyor.

Romanda bahsedilen Karanlık Orman Teorisi, üstte okuduğunuz alıntının sonunda da bahsedilmiş olduğu şeklinde aslen meşhur Fermi Paradoksu’na yanıt verme çabasında.

uzaylı filmleri

Fermi Paradoksu, dünya dışı medeniyetlerin var olma olasılığının yüksek olmasına karşın bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder. Paradoksu ortaya atan Fizikçi Enrico Fermi, uzaylı yaşamların büyük olasılıkla var olmasına karşın mevcut şartlar ve engeller sebebiyle onlarla kontakt kuramadığımızı belirtiyor.

Dünya dışı yaşam arayışında mühim bir yeri olan Drake Denklemi’ne göreyse; istatiksel olarak minimum 10.000 uzaylı medeniyetin olması gerekiyor, hatta bunların 20’si bizlere yakın bir yerlerde olmalı.

drake denklemi

1961 senesinde, radyo astronomu Franke Drake, medeniyetlerin gelişmesinde rol oynayabilecek pek oldukca faktörü dikkate alarak içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi’nde olması ihtiyaç duyulan uygarlık sayısını hesaplamaya/tahmin etmeye çalıştı ve bu sayılara ulaştı.

Bu denklemde şu faktörler bulunuyor:

  • N kontakt oluşturmayı umabileceğimiz uygarlıkların sayısı
  • R* Galaksimizdeki senelik yıldız oluşma miktarı
  • fp Bu yıldızlardan kaç tanesinin gezegene haiz olduğu
  • ne Gezegene haiz yıldız başına düşen toplam yaşama elverişli gezegenlerin averaj sayısı
  • fl Bu gezegenlerin içinde herhangi bir halde yaşama uygun bir ortamın oluştuğu gezegen sayısı
  • fi Bu yaşama elverişli gezegenlerden kaçında akıllı hayata geçilmiş olduğu
  • fc Bu tür uygarlıklardan uzayda varlıklarına dair tespit edilebilir sinyal bırakabilecek kesim
  • L Bu tür bir uygarlık tarafınca uzayda gösterilen tespit edilebilir sinyalin süresi

Karanlık Orman Teorisi mantıklı bir fikir mi, yoksa bir paranoya mı?

dünya dışı yaşam

Kuram her ne kadar bir paranoya şeklinde görünse de “güvensizlik sebebiyle birbirini yok etme” örneklerini asırlardır Dünya üstünde görüyoruz. Post-apokaliptik filmlerde de bu mevzuya sıkça yer verilir. Medeniyetin çökmesiyle beraber yalnız hareket etmeye süregelen insanoğlu değişik bir insanla karşılaştıklarında birbirlerini öldürmeye çalışırlar. Hayatta kalma içgüdüsü ağır basmış olduğu için karşı tarafın yaşamı önemsizleşiyor.

Ortalama bir asırdır evrene ileti gönderiyoruz. Peki bunlar ya tehlikeli bir uzaylı uygarlık tarafınca algılanırsa?

uzaylı sinyal

Güneş Sistemi, evrenin geri kalanına kıyasla nispeten daha genç. Bu yüzden başka yaşanabilir gezegenlerdeki uzaylılar süre mevzusunda daha avantajlı olacakları için bizlerden daha gelişmiş teknolojiye haiz olabilirler. Bu durumun da etkisiyle biz uzaylı medeniyetlere ulaşamadan onların bizlere erişmesi daha ihtimaller içinde görünüyor.

Ek olarak, teknolojimiz onlara kıyasla geride olsa bile oldukca süratli gelişiyor olmamızdan dolayı bigün onlar için tehlike arz edeceğimizi düşünerek yılanın başını küçükken ezmek isteyebilirler.

Stephen Hawking ve onlarca bilim insanı bunun büyük bir risk bulunduğunu vurgulamıştı.

uzaylılar var mı

Karanlık bir ormanın içindeki ev olarak düşünelim Dünya’mızı. Evindeki birkaç şahıs, çoğunluğun izin verip vermemesini umursamadan pencereden dışarı fener tutarak yerimizi belli etmeye çalışıyor. Peki ya fena niyetli kişilerin dikkatini çekersek?

İşte gezegendeki milyarlarca insan adına kabul eden bir grup insana karşı bu yüzden tepkiler de veriliyor. Aralarında Elon Musk şeklinde kişilerin de olduğu bilim adamları, uzaya gönderilen ve yerimizin tespit edilmesine neden olabilecek sinyallerin paylaşılmasını önlemek için bir imza kampanyası başlatmıştı.

Özetle, Karanlık Orman Teorisi’nin mantıklı bir argüman ortaya koyduğu söylenebilir.

karanlık orman teorisi

Uzaylı medeniyetler onlara gönderdiğimiz sinyalleri yakalasalar bile neyin nesi olduğumuza hemen hemen anlam verememiş oldukları için gizlenmeyi tercih ediyor olabilirler. Kim bilir sinyallerle varlığımızı evrene belli etmeyip saklanmalıyızdır, ormanın içinde karanlıkta kalmak daha güvenli olabilir!

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6

İLGİLİ HABER

NASA, CERN ve Dahası: Evrenin Gizemlerini Açığa Çıkararak Milyarlarca İnsanın Zihnini Aydınlatan 8 Araştırma Merkezi

İLGİLİ HABER

Uzaylılar Tarafınca Kaçırıldığını İddia Eden Bir Kadın, Yaşadıklarını Webtekno’ya Söyledi: Peki Bilim Bu Mevzuda Ne Söylüyor?



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.