DÜNYA

Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit Filmlerindeki Mantık Hataları

Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmleri dünya genelinde oldukça büyük bir fanatik kitlesine haiz. Sadece hatasız da değiller. Üstelik bazı hatalar insana hakikaten kendini sorgulatıyor.

Yüzüklerin Efendisi film serisi 2000’li yılların başlarında bir roman uyarlaması olarak çekilmiş üç tane filmden oluşuyor. Tolkien tarafınca yazılan üç kitap, bugüne dek yazılmış en mühim fantastik romanlardan biri. Hem bir asker hem de bir dil bilimci olan Tolkien, yüzyıllar boyu hatırlanacak bir evren oluşturdu.

Gene Tolkien tarafınca yazılan Hobbit ise Yüzüklerin Efendisinin yakaladığı başarı yardımıyla beyaz perdeye aktarıldı. Aslen tek bir kitap olan Hobbit, beyaz perdede üç değişik filmimizde anlatıldı. Büyük olasılıkla de bu yüzden akıl almayacak bazı mantık hataları oluştu. Filmler her ne kadar sevilse de meydana getirilen hatalar yüzünden yoğun eleştirilerin odağı hâline geldi.

hobbit

Şimdi iki üçlemeye de beslediğimiz sevgiyi bir kenara bırakarak, meydana getirilen hatalara odaklanma vakti. Zira bazı hatalar öylesine bâriz ki izlerken farketmemiş olmanıza oldukça hayret edeceksiniz. Gelin hem bu mantık hatalarına hem de niçin hata olarak değerlendirildiklerine yakından bakalım.

Hatalara geçmeden ilkin belirtmemiz ihtiyaç duyulan bir detay var. Yazımızda yer verdiğimiz hataları kitapları ayırıp, filmlere odaklanarak seçtik. Kitaplarda açıklanan bazı detaylar filmlerde verilmediği için, beyazperde izleyicilerinin noksan kalmış olduğu noktalar oluyor. Kimi zaman de bu noksan kalınan noktalar mantık hataları oluşturabiliyor.

Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinde bulunan akıl almaz mantık hataları

Yargı Dağı’nın girişinde inler cinler top oynuyor:

yüzüklerin efendisi

Sauron, Tek Yüzük’ün sadece ve sadece Yargı Dağı alevlerinde yok edilebileceğini en iyi bilen karakter. Buna karşın Yargı Dağı’nın girişini savunmasız bırakarak harpte yapabileceği kim bilir en fena hamleyi yapıyor. Bazı hayranlar, bu durumu Sam ve Frodo’nun buraya kadar gelebileceğine Sauron tarafınca olasılık verilmemesine bağlıyor.

Elflerin olaylardan niçin uzak durduğu filmlerde anlatılmıyor:

yüzüklerin efendisi

Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği filminin başlarında, Elflerin ne kadar kuvvetli, gururlu, asil ve entellektüel açıdan gelişmiş bir ırk olduğu gösteriliyor. Filmimizde verilen bilgilere gore, Sauron’u alt etmek için binlerce yıl öncesinde insanlarla ittifak kuruyorlar. Filmin ilerleyen zamanlarında ise Elflerin yaşadıkları dünyayı birçok kez kaderine terk etmiş olduğu görülüyor.

Silmarillion kitabını okuyanlar, Elflerin yavaş yavaş dünyadan koparak kendi kabuklarına çekiliş hikayelerini yakından biliyorlar. Sadece bu mevzu ile alakalı detaylar filmimizde verilmediği için izleyenlerin kafasında oluşan düşünce Elflerin vurdumduymaz olduğu yönünde oluyor.

Yüzüğün iyi mi yok edileceği bilgisine nereden ulaşıldığı filmlerde gösterilmiyor:

hobbit serisi

Tek Yüzük’ün Yargı Dağı’nın alevlerinde yok edilebileceği bilgisi, Elrond Rivendell’de meydana getirilen konseyde bunu her insana söyleyene kadar neredeyse kimse tarafınca bilinmiyordu. Kitaplarda, bu bilgiye ulaşan ilk ırkın Elfler olduğu bilgisi veriliyor fakat bilgiye nereden ulaştıkları açıklanmıyor.

Eğer bilginin Gandalf ya da Saruman tarafınca verildiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zira filmimizde geçmişin gösterildiği bir sahnede, Tek Yüzük’ü atmaktan vazgeçen Isildur’un Elrond tarafınca uyarıldığı görülüyor. Bu vaka İkinci Çağ’da, kısaca Gandalf ya da Saruman’ın Orta Dünya’ya gelişinden oldukça daha ilkin gerçekleşiyor.

Nazgûl, Frodo’yu bulmuş olduğu süre oldukça acele pes ediyor:

yüzüklerin efendisi

Osgiliath’ta geçen bir sahnede, Fellbeast’ine binmiş bir Nazgûl azca kalsın Frodo’yu soruşturma noktasına geliyor. Nazgûl, Frodo’ya yaklaşacakken Sam araya giriyor ve Faramir bir ok fırlatıyor. Nazgûl ise Tek Yüzük’ü almaktan vazgeçip kaçmaya başlıyor.

Yaratılış sebebi Tek Yüzük’ü ele geçirmek olan bir varlığın, böylesine kolay bir halde amacından uzaklaştırılabilmesi pek mantıklı değil. Kimi teoriler, kaçmak isteyenin Nazgûl olmadığını, Fellbeast’in korkmuş olduğu için kaçmak istediğini söylese de vakası mantık çerçevesine oturmak pek mümkün değil.

Bilbo’nun yaşlanmış olduğu gerçeği:

hobbit

Yüzüklerin Efendisi 1: Yüzük Kardeşliği filmimizde Hobbit Köyü Shire’da yaşayan Bilbo ile ilk kez tanıştığımız süre, yüzüğün 60 senedir onda bulunduğunu öğrenmiştik. Bunun sonucunda ise 60 senedir bigün bile yaşlanmadığı söylenmişti.

Hobbit filmlerine baktığımız süre ise verilen bilginin hiçe sayıldığını söyleyebiliriz. Normal olarak Hobbit filmlerinin çekilebilmesi adına Bilbo’yu oynayacak daha genç bir erkek oyuncu bulunması gerekiyordu. Sadece bu dikkatli insanların bakış açısından kaçmayan bir ikilem.

Devasa boydaki troller farkedilmeden hırsızlık yapabiliyor:

hobbit

Troller yer aldıkları neredeyse tüm yapımlarda zekası düşük, dev ve yavaş yaratıklar olarak gösterilir. Esasen Hobbit filmlerinde de bunun aksini gösteren bir unsur yoktu. Tek bir bölüm hariç. 

Hatırlıyorsanız, Thorin ve yoldaşlarının midillileri bir gece troller tarafınca çalınıyordu. Fark edilmesi böylesine kolay yaratıkların cücelere hissettirmeden böyle bir durum yapabilmeleri oldukça mantıklı gelmiyor.

Nazgûlların ölüp ölmediği bir muamma:

yüzüklerin efendisi

Hem kitapların hem de filmlerin ortak bir paydada buluştukları ender olgulardan biri, Nazgûlların bir zamanlar insan olması. Zaman içinde da filmlerde gördüğümüz hayâletimsi formlarına bürünüyorlar. En önemlisi de bu değişimi ölmeden yaşıyor olmaları.

Hobbit üçlemesi yapıldıktan sonrasında ise ortak paydada buluşma vakası rafa kalktı. İzleyenler, Nazgûllar’ın aslen fizyolojik bir ölüm geçirdiği, cansız bedenlerinin ise efsunlu mezarlarda olduğu bilgisiyle karşılaştılar.

Orklar, Thorin ve yoldaşlarına olması gerekenden acele yetişiyor:

yüzüklerin efendisi

Hobbit: Beklenmedik Seyahat filminin sonunda, cüceler Ork komutanı Azog’un elinden Kartallar yardımıyla kurtulmuşlardı. Azog ve askerleri her ne kadar aşağı yukarı bir at hızında koşabilen Warg’lara biniyor olsalar da Kartallar’ın hızına yetişecek hızlara yetişmiş olmaları akla yatmıyor.

Gandalf Sauron’un tuzağına göz gore gore gidiyor:

yüzüklerin efendisi

Gandalf kim bilir Orta Dünya’da yaşayan en parlak zeka karakterlerden bir tanesi. Bu şekilde bir karakterin de bâriz bir halde Sauron tarafınca hazırlanmış bir tuzağa balıklama atlaması asla mantıklı değil. Radagast’ı bekleyerek güçlerini birleştirmek varken belaya tek başına gitmeye karar vermesi oldukça şaşırtıcı bir hamle.

Gandalf’ın verdiği kararın yanlış olmasının ardında yatan birçok sebep var. Birincisi, Gandalf Sauron’a karşı verilen harpte büyük bir rol oynadığını biliyor. Kısaca dikkatsizce hareket etmemesi icap ettiğinin bilincinde. İkincisi, yanında Elflerin üç yüzüğünden önde gelen Narya’yı taşıyor. Böylesine kuvvetli bir eşyanın Sauron’un eline geçmemesi için her şeyi yapması gerekirken, yüzüğü kendi elleriyle Sauron’a götürmesi Gandalf’tan beklenmeyecek bir hamle.

Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmleri içinde barındırdığı tüm mantık hatalarına karşın sevilmeyi hak eden filmler. Bir film yaparken, filmin içindeki heyecanı koruyabilmek adına bazı mantık hatalarına göz yummak işin hamurunda var. Sadece bu durum, hataların fark edilmesine de engel olamıyor. Eğer sizin fark ettiğiniz ve listede olmayan mantık hataları var ise bu tarz şeyleri yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.