YouTube Tavsiye Algoritması Iyi mi Çalışıyor?

İnternet çağının video platformu öncüsü ve hayatımızın bir parçası haline gelen YouTube, birçok sektör benzer biçimde vakit içinde sistemini bir tek talep üstünden sürdürmeyi bırakarak, arz meydana getirmeye yönelik de geliştirmeler yapıyor. Bunun görülebileceği en etkili yer ise asla şüphesiz YouTube’un tavsiye sistemi.

Kimi zaman beğenilerimizle ve ilgili olduğumuz içeriklerle ilgili şaşırtıcı derecede tavsiyeler sunan YouTube, kimi zaman ise asla alakası olmadığını düşündüğümüz içerikleri bizlere gösterebiliyor. Fakat tüm bunların arkasında mühim bir algoritma ve veri emek vermesi olduğu biliniyor. YouTube, 2008 senesinde tavsiye sistemini ilk başlattığında bir tek popüler videoları kullanıcılara sunarken, geliştirmelerle beraber verilerle tavsiye algoritmalarını değişik bir boyuta taşıdı.

Önerilerin rahat ilkesi: Kıymet katacak videolar

YouTube Blog’da gösterilen bir yazıda, tavsiyeler sistemine yönelik mühim bilgilerin yanı sıra mantığını idrak etmek için güzel bir örnek de içeriyor. Her kullanıcının değişik seyretme alışkanlıklarına haiz olduğu belirtilen yazıda şu örneğe yer veriliyor: Mesela siz tenis videolarını seviyorsanız ve YouTube tavsiye algoritması sizinle aynı tenis videolarını seven öteki kişilerin caz müzik videoları da sevdiğini ve izlediğini fark ederse, öncesinden asla izlememiş olsanız bile size de caz videoları önerebilir. YouTube, önerilerin rahat ilkesinin kullanıcılar için kıymet katacak videoları sunmak bulunduğunu söylüyor.

Tavsiyeler iyi mi kişiselleştiriliyor?

YouTube’daki tavsiyeler iki yerde kullananların karşısına çıkıyor. Bunlar, ana sayfa ve izlenen videoların tarafındaki “sıradaki” paneli. YouTube’un önerileri tıklamalar, seyretme süreleri benzer biçimde birçok değişik etkene gore değişim gösteriyor. İşte bu etkenler:

Tıklama:

Bir videoya tıklamak, kullanıcının onu ilgi çekici bulmuş olduğu anlamına da gelebiliyor. Bu tıklamalar sonucunda algoritma, benzer ya da dolaylı yoldan ilgili içerikleri kullanıcılara öneriyor.

Videonun izlenme süresi:

Bir videoya tıklamanın onun hakkaten izlendiği anlamına gelmediğini anlayan YouTube, 2012 senesinde algoritmaya seyretme süresi hususi durumunu de ekledi. İzlenme süreleri eklendiğinde, YouTube görüntülemelerde yüzde 20 oranında bir düşüşle karşılaştığını belirtiyor. Sadece YouTube bunu önemsemediğini bundan dolayı seyircilere kıymet katmanın daha mühim bulunduğunu belirtiyor.

Anket yanıtları:

Görüntüleme ya da seyretme sürelerinin yanı sıra YouTube, kullanıcılarının izlediği videolardan memnun kalıp kalmadığını idrak etmek için geri bildirimlere de ehemmiyet veriyor. Bu sebeple, YouTube izlenen videolardan sonrasında kullanıcılara 5 yıldızlı bir anket sunarak içinde ne olduğu puanlamalarını istiyor. Bu yanıtlar sonucunda da kullanıcının ilgili olduğu içerikleri saptıyor.

Paylaşma, beğenme ya da beğenmeme:

Kullananların izledikleri videoyu paylaşması, beğenmesi ya da beğenmemesine gore YouTube tavsiye algoritması, kullanıcının ilgili olduğu içeriklere yönelik data sahibi oluyor. Kullananların bu butonları kullanmaları, YouTube algoritması için aslen feedback anlamına geliyor.