E-ticarette Dikkat Edilmesi Ihtiyaç duyulan 17 Altın Kaide

Etkisi altına alan bir sektör olan e-ticaretten para kazanmak, o denli da kolay bir şey değil. Sadece bu demek olmuyor ki e-ticaret kazandırmıyor. İşte sizler için derlediğimiz, e-ticaretten para kazanmanız için dikkat etmeniz ihtiyaç duyulan mühim hususlar…
Türkiye’de son yılların en dikkat çeken sektörlerinden bir tanesi, asla şüphesiz e-ticaret. İnternet kullanımının yaygınlaşması sonucunda yaşamımıza giren bu sektör, ihtiyacımız olan her şeye kolaylıkla ulaşabilmemizi sağlıyor. Üstelik mağaza açma ya da depo benzer biçimde dertlerin olmaması, ticarete giriş yapmayı düşünen vatandaşları cezbediyor. Hal bu şekilde olunca da imkanı olan vatandaşlar, e-ticaret sektörüne girerek hem Türkiye hem de öteki ülkelerdeki tüketicilere ulaşmayı amaçlıyorlar.
E-ticaretin nispeten yeni bir sektör olması, bu sektörle ilgili bilinmezlerin fazlaca olmasına yol açıyor. İnsanlar, küçük bir hevesle bu sektöre dahil olup, beklediklerini bulamadıklarında da zarar edebiliyorlar. Haliyle de pek fazlaca şahıs, büyük umutlarla başladığı girişimini büyük bir hüsranla neticelendiriyor. Hatta, kısa bir süre ilkin sizlerle paylaştığımız bir içeriğimizde de e-ticaretten para kazanmanın o denli da kolay olmadığından, eğitim adı altında satılan umutlarda asla söz edilmeyen şeylerin bulunduğundan bahsetmiştik. Bugünse, e-ticaret sektörü ile ilgili fazlaca daha mühim bir mevzuya parmak basacağız. Tüm zorluklara göğüs gerip sektöre girdiğinizde, para kazanmak için neler yapmanız gerekiyor?
E-ticarette satış çoğaltmak ve para kazanmak için dikkat etmeniz ihtiyaç duyulan mühim hususlar
Doğru ürün ve tedarikçi seçimi, sektördeki geleceğinizi etkileyecektir
E-ticarete girerken göz önünde bulundurmanız ihtiyaç duyulan ilk gerçek, sizin benzer biçimde onlarca satıcının olduğu. Kısaca Türkiye’de olmayan bir ürünü ilk kez getirmiyor ya da o ürünü üretmiyorsanız, güvenli olun ki sizden başkası da o ürünü satmaya çalışıyordur. İşte bu yüzden de e-ticareti, yeri geldiği süre fizyolojik ticaretten daha çok rekabetin olduğu bir sektör olarak kabul edebiliriz. İşte bu yüzden de sektöre daha girerken fazlaca dikkat etmek gerekiyor. Peki e-ticarete iyi mi başlanmalı?
Satış stratejinizi belirleyin
Ürün bulmadan ilkin yapmanız ihtiyaç duyulan ilk şey, kendiniz için bir satış stratejisi geliştirmek olmalı. Bu bağlamda en genel olarak iki değişik ürün kategorisinden bahsedebiliriz. Bunlardan bir tanesi, azca satan sadece kar marjı yüksek olan ürünler, ikinci kategori ise kar marjı daha düşük olup, sürümden kazandıracak tecim malları olarak karşımıza çıkacaktır. Eğer daha süratli tepki almak ve sürdürülebilirliği denetim altında tutmak isterseniz, kar marjını düşük tutup fazlaca daha çok sayıda müşteriye ulaşmak, daha yararlı bir tercih olabilir. Azca kar getiren sadece devamlı satış yapabileceğiniz ürünlerin tercihi, sektörde kalıcı hale gelmenizi sağlayabilir.
Trend ürünlerin kovalayın, bu ürünlerin ne kadar kalıcı olacağını takip edin
Satış stratejinizi belirledikten sonrasında hangi ürünü satacağınıza karar vermeniz gerekiyor ki bu durum, sektörün en büyük zorluklarından bir tanesi. Neticede her ürün için bir alıcı bulmak mümkün olsa da hakkaten para kazanmak isterseniz, doğru ürünü bulmak zorundasınız. Bu bağlamda yapabileceğiniz mühim bir hamle, pazaryerlerinde en fazlaca satan ürünleri sıkı bir halde kovuşturmak olacaktır. Bu işlemi e-ticaret sitelerinin fazlaca satanlar bölümünden, satıcı panellerinden ya da üçüncü taraf kaynaklar üstünden gerçekleştirebilirsiniz. Ek olarak bu iş için kesinlikle telaşlı davranmayın. Belirli bir süre için popüler hale gelen ürünlerin modası geçtikten sonrasında satışlar düşerken, bazı trend ürünler daima fazlaca satacaktır. İşte bu ürünleri yakalamanız durumda, sektöre giriş için ciddi bir aşamayı kat ettiniz anlamına gelir.
Değişik değişik tedarikçiler ile görüşün, tek bir yere bağlı kalmayın
Değişik ürün kategorilerinde en fazlaca satan ürünlerin analizini gerçekleştirdikten sonrasında, o ürünü kimlerin sağladığını araştırmaya başlayabilirsiniz. Sadece burada tamamen paranın konuşacağını peşin peşin söylemek gerekiyor. Eğer sağlam bir ana paraya sahipseniz ve ürünleri toptan alacaksanız, ulaşabildiğiniz kadar fazlaca sayıda tedarikçiye ulaşmaya çalışın. Bunlardan alacağınız tutarları birbirleriyle karşılaştırın, görüşme esnasında sıkı pazarlık yapın. Maliyeti ne kadar düşürürseniz, rekabeti o denli artırabilirsiniz ki bu da e-ticaretten para kazanmanız için eleştiri ehemmiyet arz edecektir.
- Not: Bu maddeyi bir tek toptan ürün satın alma bazında değerlendirmeyin. Eğer büyük bir ana paraya haiz değilseniz ve toptan ürün almak yerine dropshipping satış modelini benimsemeyi planlıyorsanız, ilgili kategoride dropshipping hizmeti veren tedarikçileri fazlaca iyi bir halde çözümleme edin. Gerekirse sözleşme örneklerini isteyin ve antak kalma süresince ne benzer biçimde kalemlerin bulunduğunu gözden geçirin.
Ürünlerin alış fiyatını elde ettikten sonrasında, matematiksel doğrulama yapın
Pek fazlaca tedarikçi, antak kalma sürecinde belirli bir kar marjından bahseder. Kimi tedarikçi yüzde 35’lerden, kimileriyse yüzde 15’ten konuşur. Burada yüzde 35 daha iyi görünüyor olsa da pratikte bu şekilde bir durum olmayabilir. İşte bu yüzden, tedarikçiden aldığınız fiyatlar ile katalogda yer edinen ürünlerin internette ne kadardan satıldığına bakın. Bunun için oluşturabileceğiniz bir Excel tablosu, işinizi görecektir. Peki bu Excel tablosunda hangi temel kalemlerin olması gerekiyor?
- Ürünün alış fiyatı
- Ürünün satış fiyatı (O ürünün pazaryerlerindeki en düşük satış fiyatı, fazlaca agresif bir yaklaşım olacaktır. Direkt bu fiyatı kullanabilir ya da ilgili ürün için pazaryerlerindeki fiyat grafiklerini inceleyerek, averaj bir karşılık oluşturabilirsiniz.)
- Pazaryerlerinin talep edeceği komisyon
- Kargo giderleri
- KDV (ödenecek KDV’leri çıkış, alacağınız KDV’leri tarafınıza giriş bakiyesi olarak yazarak, en doğru hesaplamayı yapabilirsiniz. Mesela kargo gönderimi yaparken alacaklı olduğunuz KDV, ürünün satış fiyatından ise ödenmesi ihtiyaç duyulan KDV çıkacaktır.)
- (Eğer var ise) öteki ek kalemler
Yukarıdaki girdileri kullanarak yapacağınız hesaplamalar, tedarikçinin vadettiği kar marjını tutturup tutturamayacağınızı anlamınıza destek olabilir. Normal olarak her ürün için eşit oranda kar etmeniz fazlaca zor bir durumdur sadece böylesi bir doğrulama, vadedilen kar marjının mümkün olup olmadığı mevzusunda bir tahmin yürütmenizi elde edecektir. Gene de onlarca ürünle yapacağınız bu hesaplamanın tahmini bulunduğunu, işe başladığınızda daha iyi ya da daha fena bir durumla karşılaşabileceğinizi ihmal etmeyin.
Diyelim ki doğru ürün ve tedarikçiyi buldunuz. Artık satışlar için hazırsınız. Normal olarak bundan sonrasında da mühim bir süreç içinde olacaksınız. Neticede hiçbir sektörde olduğu benzer biçimde, e-ticaret sektöründe de para kazanmak o denli kolay bir şey değil. Gelin şimdi, pazaryerlerinde ne benzer biçimde taktikler uygulamanız gerektiğine bakalım.
Pazaryerindeki ürün listeleme sürecinin iyi mi işlediğini tespit edin
Ülkemizdeki e-ticaret platformları, iki değişik ürün listeleme yöntemi uyguluyorlar. Bunlardan bir tanesi, ürünler aynı olsa bile ayrı ayrı listeleme. Diğeri ise ürünler için tek bir listeleme ve en iyi fiyatı gösterme. İşte bu durum, sizin ürünlerinizin satın alan tarafınca görülüp görülmeyeceğini anlamanızı sağlayacak olan temel unsur. Peki süreç iyi mi işliyor? İki değişik izlenme durumunda ne benzer biçimde farklar var?
Ürün için bir listeleme icra eden ve en iyi tutarları sırasıyla gösteren e-ticaret platformları, satıcı için işlerin kolaylaşmasını sağlayabilir. Sadece fiyat rekabetini sağlayamıyorsanız, bu durum sizin için üzücü sonuçlar doğuracaktır. Şöyleki ki bu listeleme türü, herhangi bir ürünün tüm satıcılarını sırayla listeliyor. Haliyle de en iyi fiyatı veren satıcı, müşterinin direkt görmüş olduğu şahıs oluyor. Mesela bir ürünü 10 TL’den satan bir şahıs var. Siz ise o ürünü 12 TL’den satıyorsunuz. Bu satıcıyla sizin aranızda da aynı ürünü 11 TL’den satan bir satıcı var. Böylesi bir durumda 10 TL’ye satış icra eden şahıs ilk sırada, 11 TL’den satış icra eden şahıs ikinci sırada, 12 TL’den satış icra eden siz ise üçüncü sırada yer alırsınız. Tüketicinin tercihi ise ekstrem bir durum olmadığı sürece, genel anlamda en düşük fiyattan satış icra eden satıcı olacak, sizin şansınız düşecektir.
Sizlere paragraflar süresince, maliyet hesabının iyi yapılması gerektiğinden, doğru ürün ve doğru tedarikçinin öneminden bahsetmiştik. İşte tam da bu aşamada, “İyi ki yapmışım…” diyeceksiniz. Eğer yaptığınız hesaplar genel olarak tutuyorsa ve en uygun fiyat bile size kar ettiriyorsa, 12 TL’ye sattığınız bir ürünün fiyatını 9 TL’ye düşürebilirsiniz. Bu sizi ilk sıraya taşıyacaktır. Bir ihtimal kar marjınızı bile bile düşürmüş olacaksınız sadece öteki türlü, üçüncü sırada müşterinin sizi tercih etmesini beklemek zorunda kalacaktınız. Bu yüzden, gerekirse her ürün için ayrı ayrı fiyat ayarlaması yapın ve rekabeti devamlı kılmaya çalışın…
Pazaryerlerinin uyguladığı ikinci ürün listeleme yönteminin, aynı ürünün ayrı listelemesi bulunduğunu söylemiştik. İşte bu durum, fazlaca daha eleştiri bir süreç. O şekilde ki en uygun fiyattan satış yapıyor olsanız da satın alan sizi seçmeyebilir. Niçin mi? Bundan dolayı bu listeleme yönteminde o mağazanın kalitesi de ön plana çıkıyor. Parasız kargo, mağaza puanı ve ürüne gelen yorumlar, alıcının psikolojisine direkt tesir ediyor. Bu aşamada yapabileceğiniz en iyi şey, kendinizi bir tüketicinin yerine koymak. Girip bakmış olduğunuzda yüzlerce pozitif yönde yorum almış, müşterisini memnun etmiş bir mağazayı mı tercih edersiniz yoksa mağaza puanı dipte olan ve alıcıları memnun edememiş bir mağazayı mı? Aynı ürün için parasız kargo seçeneği mi yoksa kargo bedelini üstüne almak mi istersiniz? Peki bir mağaza, herhangi bir ürünü yalnızca 2 TL daha pahalıya satarken ucuz diye 3 gün daha çok beklemek ister misiniz? İşte bu soruların yanıtları, ikinci ürün listeleme yönteminin kullanıldığı pazaryerlerinde iyi mi öne çıkacağınızı bulmanızı elde edecektir.
Mağaza puanınızı yüksek tutmaya çalışın
Derhal her e-ticaret platformu, satıcıların genel performansını müşteriye anlatabilmek adına, mağaza puanı uygulamasını kullanıyor. Bu uygulama, değişik değişkenlere gore size verilen bir puanı ifade ediyor. Bu değişkenler ise kargolama süresi, hatalı ürün gönderip göndermediğiniz, gecikme yaşanıp yaşanmaması yada iptal iade oranları benzer biçimde değişik istatistiklerden oluşuyor. İşte burada da kapılar gene, doğru tedarikçi seçimine çıkıyor. Bundan dolayı hiçbir satın alan hatalı ürün almak, ürününe geç ulaşmak istemiyor. Eğer çalıştığınız tedarikçi işini iyi yapıyor ve ürünleri hatasız, güzel paketlenmiş ve süratli bir halde gönderim yapabiliyorsa, korkmanızı gerektirecek hiçbir şey yok. Bu durumda mağaza puanınızın yüksek olacağını gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Toptan mal aldıysanız da tedarikçi için bahsettiğimiz niteliklerin sizler tarafınca yapılması gerekmekte.
Müşteriyi yorum halletmeye çağrı edin. Süratli tüketim malı satıyorsanız, sürekli satın alan kazanmaya çalışın
Mağaza puanınızın iyi olması, müşterilerin bir tek sizi tercih edeceği anlamına gelmiyor. Bu yüzden sonraki müşterilerin gözü kapalı alışveriş yapabilmesini sağlayacak adımlar atın. Mesela yüksek yorum sayısı, pazaryerlerinde ön plana çıkmanızı sağlayacak etkenlerden bir tanesidir. Peki müşteriye iyi mi yorum yaptırabilirsiniz? Bu probleminin cevabı normal olarak çalıştığınız ürün alanına ve hayal gücünüze gore değişim izah edebilir sadece şu şekilleri tercih etmek, size genel olarak pozitif yönde dönüşler elde edecektir;
- Ürünün içine bir not yazıp, bir pakete bir ya da birkaç tane şekerleme koyabilirsiniz. (Mevzu normal olarak şeker değil; müşterinin ilgisini çekmek, sempatik görünmek.)
- Mağazanıza hususi paketler ürettirip, ürünleri bu paketler ile gönderebilirsiniz. Bu tür yaklaşımlar, müşterinin hafızasında yer edinmenizi elde edecektir.
- Müşterinin bir kez daha alışveriş yapması için indirim kodları tanımlayın. Bunu yaparken korkmayın, indirim kuponu kar marjını düşüren bir şey benzer biçimde görünüyor olsa da müşterinin bir kez daha alışveriş yapması ve çevresine sizden bahsetmesi, düşmüş benzer biçimde görünen karı aslına bakarsak artıracaktır.
- Eğer mümkünse, satış yaptığınız kategoride promosyon ürün gönderimi de yapabilirsiniz. Mesela otomobil takıları satıyorsunuz ve satın alan sizden bir ürün satın aldı. Ürünle beraber bir de otomobil kokusu göndermek sizi batkı ettirmez sadece müşterinin pozitif yönde yorumunu kapmanızı sağlayabilir.
Bütçeniz yetiyorsa, reklam almayı dikkatsizlik etmeyin
E-ticaret platformları, satıcılar için çeşitli reklam paketleri satıyorlar. Bütçenizin yettiği kadar reklam paketi satın almanız, müşteriye ulaşmanızı kolaylaştıracaktır. Normal olarak mecburi değil sadece hangi satıcı platformun sponsorluğunda reklam olmak istemez? Üstelik bu işlemi mağazanız ya da ürün bazında gerçekleştirebilirsiniz. Böylelikle hem en iyi fiyatı verebiliyor hem de reklamla öne çıkabiliyorsanız, yüksek tepki almamanız için hiçbir sebep yok anlamına gelir.
- Not: Reklam alma işlemini bir tek pazaryeri özelinde düşünmeyin. Kendi web sitenizde satış yapıyorsanız, Google reklamları ile de ön plana çıkabilirsiniz. Hatta bu mevzuda ustalaşmış yardım bile alabileceğiniz firmalar bulunuyor.
Mağaza tasarımınızı özelleştirin
Türkiye’de hizmet vermekte olan e-ticaret platformlarından bazıları, bir mağazanın tasarımının özelleştirilmesine olanak sağlıyor. Eğer bu tür bir platform ile çalışıyorsanız, mağazanızı kesinlikle özelleştirin. Böylesi bir adım, mağaza sayfanızı öbürlerinden ayırmayı elde edecektir. Sadece bu işlemi uygularken detaylı araştırmalar yapın. Bilhassa de renklerin insan psikolojisi üstünde etkili olduğu, bilimsel olarak kanıtlanmış olan bir gerçek. Hatta kırmızı rengin acıkma hissi uyandırdığı ve restoranlarda bu rengin tercih edildiğini tamamımız biliriz. İşte tam da bu noktadaki açıktan faydalanıp müşterinin psikolojisiyle oynamak için, doğru renk seçimleri yapın. Bu taktiği kendi web sitenizde de uygulayın. Ihmal etmeyin ki müşteriyi etkilediğiniz takdirde parasını alabilirsiniz.
Çözümcü olun
Neticede tamamımız insanoğluyuz, hata yapabiliriz. Haliyle e-ticaret sektöründe de hatalarınız olacaktır. Sadece bu sektördeyseniz mühim olan esas şey, hatayı iyi mi gidereceğinizdir. Eğer satın alan ilişkilerinizi iyi seviyelerde tutmak istiyorsanız, satın alan için en iyi çözüm yolunu bulmak zorundasınız. Aksi takdirde yapılacak negatif bir yorum, mağaza puanınızı düşürebileceği benzer biçimde öteki tüketiciler için de sual işaretleri oluşturacaktır. Bu yüzden müşterinizin sorununu çözerken yapabileceğiniz her şeyi yapın. Vakası tatlıya bağladıktan sonrasında da bir iki güzelleme ile müşteriye yorum yaptırabilirseniz, bunun tarafınıza dönüşü fazlaca iyi olacaktır.
Kampanyalar yapın
Müşterilerinizin etkileşimini çoğaltmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden bir tanesi, kampanya düzenlemektir. Bugün Türkiye’de hizmet vermekte olan tüm e-ticaret platformlarında esasen kendi mağazanız için kampanyalar oluşturabiliyorsunuz. Peki kampanya başlatırken nelere dikkat etmelisiniz?
- Ürün istatistiklerinize yakından bakın: E-ticaret platformlarındaki yönetim paneline giriş yaptığınızda, ilgi gören ürünlerinizi inceleyebileceğiniz istatistikler sunulmaktadır. Bu istatistikleri kesinlikle takip edin. Eğer bir ürün günler süresince en fazlaca bakanınız olarak kayıtlara geçtiyse güvenli olun o ürünün alıcısı vardır. Bu yüzden o ürün için maliyetler dahilinde indirim yapın. Merak etmeyin, e-ticaret platformlarının mobil uygulamaları, tüketicilerin hareketlerine gore bildirimler gönderiyor. Potansiyel müşteriler, fazlaca baktıkları o ürünün indirimli olduğundan kesinlikle haberdar olacaklardır.
- Favorilere eklenen ürünleri göz ardı etmeyin: Üstteki maddemize benzer bir durum, favorilere eklenen ürünler de ilgilendiriyor. Bir ürününüz favorilere eklendiyse, o ürünün potansiyel müşterisi vardır ve fiyat düşmesini bekliyordur. Yapacağınız yüzde 10’luk bir indirim bile müşteriyi cezbetmenizi sağlayabilir.
- Sattığınız ürün kategorisi özelinde ne benzer biçimde kampanyalar yapacağınızı belirlemeyi ihmal etmeyin: Kampanya denince akıllara gelen ilk şey indirim olsa da tüketiciyi çekebilmek için yapabileceğiniz fazlaca daha çok şey var. Diyelim ki akıllı telefon satıyorsunuz. Ürünün yanında uygun fiyatlı bir kablosuz şarj standı, tüketicinin kesinlikle ilgisini çekecektir. (Normal olarak bunu yaparken maliyetlerinizi göz önünde bulundurun. Zararına satış yapmanın sizin için bir anlamı olmayacaktır.)
Kendinize ilişik web sitesine sahipseniz, yapabileceğiniz fazladan işlemler
E-ticaret sektörüne girdiyseniz, bir tek pazaryerleri ile yetinmek istemiyor olabilirsiniz. Bu yüzden de kendi web sitenizi kurmuş olabilir ve satışları siteniz üstünden de gerçekleştiriyor olabilirsiniz. Bu durumda pazaryerlerine kıyasla birazcık daha talihli olduğunuzu izah edelim. Zira kendi web siteniz var ise, sınırları belirleyecek olan da sizsiniz. En sonucunda pazaryerlerinin komisyon ve öteki giderlerinden kurtulmuş olmak, fiyatlar üstünde oynamanız için daha büyük avantajlar elde edecektir. Tüketiciyi web sitesine çekmek zor olsa da bunu başarabildiğiniz takdirde, aylık cironuzda gözle görülür yükselişler yaşamamanız işten bile değil. Peki iyi mi olacak bu işler, müşteriyi çekerken ve çektikten sonrasında neler yapmak gerekiyor?
Toplumsal medyanın enerjisini kullanın
Akıllı telefon ve web kullanımının yaygınlaşması, toplumsal medyayı hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Hatta insanoğlu bugün, Instagram ya da Feysbuk benzer biçimde platformları kullanarak ürün satışı gerçekleştiriyorlar. Siz de yapın, bundan dolayı niçin olmasın. 🙂 Toplumsal medyada açacağınız hesaplarla sesinizi daha çok insana duyurun. Müşterilerinizden gelen yorumların derleyin, insanları hakkaten de başarı göstermiş olduğunuza inandırın. Takipçilerinize mümkün olduğunca süratli dönüşler sağlayın. Müşteriye o hissi verirseniz, güvenli olun ki sizin web sitenize gelip alışveriş yapmış olacaktır.
Alışveriş puanı tarzında uygulamaları hayata geçirin
Alışveriş siteleri için altyapı emek vermesi icra eden onlarca şirket var. Bu firmalar, müşterinin ilgisini çekmek için lüzumlu olan mühim hususlar mevzusunda esasen destek oluyorlar. Bunun en kolay örneği, alışveriş puanları. Diyelim ki bir satın alan sizden 100 TL’lik alışveriş yapmış oldu. Bu alışverişin 5 TL (meblağ hayalidir) benzer biçimde bir bölümünü müşterinize puan olarak tanımlayın. Vereceğiniz puanlar belirli bir seviyeye geldiği süre da o puan değerinde ürün alınabiliyor olsun. Böylelikle müşterinin devamlı olarak sitenize gelip alışveriş yapmasını sağlayabilirsiniz. Yukarıdaki orana gore müşteriniz sizden 50 TL’lik indirim kazanması için 1.000 TL’lik alışveriş yapması gerekecektir ki bu {hiç de} kötü bir durum değil.
Sonraki alışveriş için parasız kargo ya da indirim kuponu benzer biçimde adımlar atın. Bunu müşteriye hatırlatın
İnternet sitenize gelmiş olan bir müşteriyi yitirmek istemezsiniz. Bu yüzden yapmanız ihtiyaç duyulan en mühim şey, müşteriyi bağlamaktır. Bu yüzden mevcut siparişi değil, sonraki siparişi düşünün. Mesela mağazanızda 100 TL ve üstü siparişler için parasız kargo yapıyorsanız, sonraki alışverişte 50 TL yapın. Benzer bir halde yüzde 10, yüzde 15 benzer biçimde oranlarla indirim kuponları tanımayabilir, sonrasında da bu kuponların kullanılması için hatırlatmalar yapabilirsiniz. Bilhassa de fazlaca sayıda ürününüz var ise ve süratli giden tecim malları satıyorsanız, bu tür adımlarla müşteriye onlarca defa alışveriş yaptırabilirsiniz.
İnternet fenomenleri, kitlenizi genişletmekte yarar sağlayabilir
Bildiğiniz suretiyle web fenomenliği, son yılların en gözde mesleklerinden olmaya başladı. Bugün yüz binlerce takip edeni olan bir fenomenle ortak bir paydada buluşursanız, bunun size dönüşünün neler olabileceğini bir düşünün. Bu yüzden eğer toplumsal medya fenomenlerini kullanmak isterseniz, satış yaptığınız alanlardaki adları gözden geçirin. Eğer bu şahıs yakın geçmişteki bir muhteviyatında sizin ürününüzden bahsettiyse, o ürünü ona gerekirse ücretsiz bir şekilde gönderin. Eğer aradaki bağları kurabilir ve bağlantınızı vermeyi kabul eder ya da sizden bir cümlede bile bahsederse, onlarca organik takipçi kazanmış olmuş olursunuz.
Kapıda ödeme seçeneğini de sunun
Bazı insanoğlu, internetten alışveriş yapma mevzusunda kendilerini güvende hissetmiyorlar. Üstelik bazı art niyetli satıcılar sebebiyle de bazen istenmeyen vakalar yaşanabiliyor. İşte bu dezavantajlı durumu ortadan kaldırmak isterseniz, ödeme seçenekleriniz arasına kapıda ödeme yöntemini de ekleyebilirsiniz. Böylelikle mühim bir problemininin üstesinden gelmiş olacaksınız.
İLGİLİ HABER
E-Tecim, Hakikaten de Para Kazandırıyor mu? (Eğitimcilerin Anlatmadıkları Mühim Detaylar)
SEO emekleri yap(ın)tırın
SEO, web aleminde iş halletmeye çalışan hepimiz için eleştiri bir ehemmiyet arz etmektedir. Bundan dolayı SEO dediğimiz şey, internetteki görünürlüğünüzü sağlayacak en temel koşuldur. Eğer SEO ile ilgili bilginiz var ise, sitenizin arama motorları optimizasyonunu en iyi şekilde yaptığınızdan güvenli olun. Mevzuyla ilgili yeterince informasyon sahibi değilseniz de profesyonellerden yardım alın ve insanların sizi Google’da bulmasını sağlayın.
İçeriğimizin başlığında da söylemiş olduğumuz benzer biçimde, e-ticaretten siz de para kazanabilirsiniz sadece bunun için mühim adımları atmanız gerekiyor. Bu içeriğimizdeki tavsiyeler ise hem satış miktarınızı artıracak hem de işinizi büyütmenize destek olacaktır…