NASA, Daha Büyük Bir Mars Helikopteri Geliştirmeye Başladı
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi, Mars’ta vazife icra eden helikopteri Ingenuity’den daha büyük ve daha iyi bir helikopter geliştirmeye başladı. NASA, bu ‘Marskopter’le (Mars Helikopteri) daha uzun mesafeler kat edebilmeyi hedefliyor.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi, 30 Temmuz 2020’de fırlattığı Mars helikopteri Ingenuity’nin başarısının peşinden gözünü daha büyük ve daha iyi bir Mars helikopterine dikti. 80 milyon dolara mâl olan helikopter görevine devam etmekteyken NASA, yeni bir helikopter geliştirmekte olduklarını açıkladı.
Space.com’un haberine bakılırsa, altı rotorlu hava aracı konsepti şu anda Ingenuity ekibi tarafınca geliştirilmekte. Vasıta hemen hemen resmi bir NASA tarafınca resmi bir vazife olarak belirlenmiş olmasa da mühendisler, geliştirilmekte olan hekzakopterin tek seferde kilometrelerce uçabilmesini istediklerini söylüyor. Bu, Kızıl Gezegen’de hava keşifleri için yeni ve yürekli bir dönem yaşanacağının emaresi olabilir.
Yeni helikopter sıkıntılı arazi şartlarında uçabilir:
Ingenuity operasyonunun başındaki isim Theodoro Tzanetos, yapmış olduğu açıklamada projeden “Yar kenarlarındaki duvarlar yada çapraz geçişin zor olduğu zeminler, hatta mağaralar şeklinde, gezici araçların ulaşamadığı konumlara ulaşabiliriz.” sözleriyle bahsetti. NASA hemen hemen bir isim koymadığı Mars hava aracı üstünde çalışırken, mevcut Marskopter (Mars Helikopteri) Ingenuity’nin pabucunu dama atıp başarısını gözden kaçırmak kolay olabilir.
İLGİLİ HABER
NASA, Kara Deliklerin Uzayda Devasa Tsunamilere Sebep Olabileceğini Açıkladı
Ingenuity adlı ufak helikopter şimdiye kadar git gide artan bir hırsla dokuz tane kontrol uçuşu tamamladı, her seferinde daha büyük mesafeler kat etti ve zaman içinde NASA’ya daha kıymetli bilgiler gönderdi. Ingenuity’nin getirmiş olduğu bu başarılar, NASA’nın aracın Mars’ın ince atmosferinde kalkış yapabileceğinden bile güvenli olmadığı zamanları akıllara getiriyor.
Tzanetos, açıklamasına şöyleki devam etti: “Ingenuity, değişen teknolojinin vücut bulmuş hâlidir. Temel gayemiz, ilk hedefimiz Mars’ta uçabildiğimizi kanıtlamak, o Wright Kardeşler anını ilk kez yaşamak ve Kızıl Gezegen’de gelecekteki bulgu imkânlarına kapı açmaktır.”
