Nazım Biçimi Nedir, Örnekleri Nedir?
Türk edebiyatında şiir, gösterdiği özelliklere nazaran belirli başlıklar altında toplanır. Bu başlıklardan bir tanesi ise nazım biçimidir. Şiirlerin mısra sayısı, ölçüleri ve kafiye şekilleri şiirin nazım biçimini ortaya koyan özelliklerdir. Pek oldukça değişik nazım biçimi vardır. Gelin nazım biçimi nedir, türleri nedir örnekleriyle inceleyelim.
Binlerce senedir bu topraklarda şiir söyleniyor ve yazılıyor. Günümüze kalan şiir örneklerinin yanı sıra Türklerin değişik dönemlerinde, değişik kültürlerin tesirinde kalınarak yazılmış şiirler de var. Bunlar mevzuya nazaran sınıflandırıldığı şeklinde şekil bakımından da belirli başlıklar altında toplanabilirler. Bu başlıklardan en önemlisi ise nazım biçimidir. Bir şiirin düzeni, onun nazım biçimini ortaya koyar.
Türk edebiyatındaki şiirler nazım biçimlerine nazaran sınıflandırıldıkları süre ortak özellikleri mısra sayısı, ölçüleri ve kafiye şekilleridir. Aynı nazım biçimi başlığı altında toplanan şiirlerin normal olarak ortak özelliği aynı düzene nazaran oluşturulmuş olmalarıdır sadece bunlar bununla beraber benzer mevzuları da işleyebilirler. Alt başlıklarla zenginleştirilmiş pek oldukça değişik nazım biçimi vardır. Gelin nazım biçimi nedir, türleri nedir örnekleriyle inceleyelim.
İlk olarak, nazım biçimi nedir?
Şairler tarafınca kaleme alınan şiirlerin benzer mısra sayısı, ölçü ve kafiye şekillerine nazaran düzenlemeleri nazım biçimini oluşturur. Nazım biçimi, aslen şiirlerin biçim bakımından gösterdiği ortak özelliklerdir. Nazım biçimi yalnızca Türk edebiyatında değil, öteki edebiyatlarda da olan bir özelliktir. Alt başlıklarla zenginleştirilmiş pek oldukça değişik nazım biçimi türü vardır.
Peki, nazım biçimi türleri nedir? Örneklerle inceleyelim:
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı nazım biçimleri
Koşuk:
İslamiyet öncesi Türkler döneminde av törenlerinde ve Toy isminde olan kurban törenlerinde kopuz eşliğinde aşk, yiğitlik ve tabiat şeklinde mevzularda söylenen şiirler koşuk olarak adlandırılır. Halk edebiyatında koşma, Divan edebiyatında ise gazel biçimine benzer. aaab, cccb, dddb uyak düzenine haizdir.
Koşuk örneği:
Öpkem kelüp ogradım
Arslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emdi meni kim meblağ
Kanı akıp yoşuldu
Kabı kamug deşildi
Ölüg birle koşuldu
Togmuş küni uş batmaz
Kaklar kamug köldi
Taglar başı ilerdi
Ajun tını yılırdı
Tütü çeçek çerkeşür
Etil suvı aka turur
Kaya tübi kaka turur
Balık telim baka turur
Kölün takı küşerür
Sagu:
İslamiyet öncesi Türkler döneminde ölen kişinin peşinden yakılan ağıtlar sagu olarak adlandırılır. Yedili hece ölçüsüne haizdir. Dörtlükler halinde söylenir. Yuğ adlı ölüm törenlerinde söylenen sagu; Halk edebiyatında ağıt, Divan edebiyatında mersiye biçimine benzer.
Sagu örneği:
Alp Er Tunga öldi mü?
Tenha ajun kaldı mu?
Korkak öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.
Korkak küni tavratur
Yalnguk küçin kevretür
Erdin ajun sevretür
Kaçsa tagı ertilür.
Begler atın urgurup
Kadgu anı torgurup
Mengzi yüzi sargarup.
Korkum angar türtülür.
Destan:
Yaşanmış ya da yaşandığı kabul edilen kahramanlık hikayeleri destan olarak adlandırılır. Pek oldukça değişik edebiyatta ve yazınsal dönemde örnekleri görülmektedir. Organik ve suni destanlar olarak alt türleri vardır. Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı suni destana, Oğuz Kağan Destanı organik destana örnek gösterilebilir.
Sav:
İslamiyet öncesi Türkler döneminde özlü sözler içeren şiirler sav olarak adlandırılır. Azca sözle oldukça şey anlatır. Kaşgarlı Mahmud’un Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde pek oldukça sav ile karşılaşmak mümkün.
Sav örneği:
Tag taga kavuşmaz, şahıs kişige kavuşur.
Anonim halk edebiyatı nazım biçimleri
Engel:
Bir halk edebiyatı nazım biçimi olan engel, 7 heceli ve dört mısralıdır. 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş versiyonları vardır. Kafiye düzeni aaxa şeklindedir. Aşk başta olmak suretiyle pek oldukça değişik mevzuda engel söylenebilir.
Engel örneği:
Şu dağlar olmasaydı
Çiçeği solmasaydı
Ölüm Tanrı’ın emri
Ayrılık olmasaydı
Türkü:
Türkü, şiirin müziğe uyarlanmış versiyonudur. Türk adının sonuna i eki getirilerek oluşturulmuştur ve Türk’e özgü anlamına gelir. Durağan(durgun) bir biçimi yoktur, şarkıya uyarlanan şiir türkü olur. Pek oldukça değişik mevzuda söylenebilir.
Ninni:
Ninni, genel olarak ağlayan evlatları sakinleştirmek ya da uyutmak amacıyla bir ezgiyle söylenen şiirlerdir. Hem kültür aktarımı, hem evlatların şiirle tanışması hem de evlatların kulağının müziğe alışması için yararlı olduğu bilinmektedir.
Ninni örneği:
Ninnilerin benim olsun
Uykularım senin olsun
Akan sular ömrün olsun
Ninni yavrum, kuzum ninni
Ağıt:
Ölüm ve benzeri acılı ve üzücü bir olayın peşinden söylenen şiirler ağıt olarak adlandırılır. Ağıt söylemek, ağıt yakmak olarak adlandırılır. 7, 8, 10 heceleri ağıtlar vardır. Erkeklerden ziyade kadınlar ağıt yakar.
Ağıt örneği:
Can evimden vurdu felek neyleyim
Ben ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yarim diyen bülbül diller iniler
Gider oldum Avşar ili yoluna
Bakmam gayrı bu diyarın gülüne
Karaları taksın çapar koluna
Yağız atlı nice kollar iniler
Dertli dertli Çukurova yolunu tut adam olun
Aşık edebiyatı nazım biçimleri
Koşma:
İslamiyet öncesi edebiyattaki koşuk türünün devamı olan koşma, ozanlar tarafınca saz eşliğinde söylenen coşkulu şiirlerdir. 11’li hece ölçüsü ile söylenir ve minimum 3, en oldukça 12 dörtlükten oluşur. Kafiye düzeni axax, bbbx, cccx şeklindedir.
Koşma örneği:
Hey ağalar, gelin seyran edelim,
Gövel ördek gölden uçtu sabahtan.
Allar geyinmiş de çelenk sokunmuş.
Doğan güneş şeklinde dünyaya geldi sabahtan
Semai:
Koşma ile benzer özellikler gösteren semai, ondan değişik olarak sekizli hece ölçüsü ile söylenir. Minimum üç, en fazla beş dörtlükten oluşur. abab, cccb, dddb şeklinde kafiye düzenine haizdir. Fazlaca yaygın değildir.
Semai örneği:
Dedim Erzurum nedir dedi ilimdir
Dedim gider misin dedi yolumdur
Dedim emrah kimdir dedi kulumdur
Dedim satar mısın dedi ki yok yok
Varsağı:
Koşmanın hususi bir ezgiyle söylenen versiyonu olan varsağı, Varsak Türklerine özgü bir biçimdir. Sekizli hece ölçüsü ile yazılır. 4+4 duraklı ya da duraksızdır. Kafiyesi xaxa bbba ccca şeklindedir.
Varsağı örneği:
Bre ağalar bre beyler bre ağalar
Ölmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Dolmadan bir dem sürelim
Aman hey Allahım aman
Ne aman bilir ne süre
Üstümüzde davet çemen
Bitmeden bir dem sürelim
Divan edebiyatındaki nazım biçimleri
Bentlerle kurulan nazım biçimleri
Musammat:
Bir nazım biçiminden ziyade Divan edebiyatında uygulanan bir yazım tekniğidir. Mısra ortasında uyak bulunması şeklinde uygulanır.
Musammat örneği:
Hirâs-ı fitne saldun dehre ey bî-dâd n’eylersün
Kopardun yer yer âşûb-ı kıyâmet-zâd n’eylürsün
Perîşânlıklar etdün nev-be-nev icâd n’eylersün
Dağıtdun hâb-ı nâz-ı yârı ey feryâd n’eylersün
Edüb fitneyle dünyâyı harâb-âbâd n’eylersün
Terkib-i bend:
Değişik uyaklara haiz birkaç bentten meydana gelir. Bentlerin sonunda aynı uyaklara haiz birer beyit bulunur.
Terkib-i bend örneği:
İkbâl için ahbâbı siâyet yeni çıktı
Bilmez idik evvel bu dirâyet yeni çıktı
Sirkat çoğalıp lâfz-ı sadâkat modalandı
Nâmus tamam oldu hamiyyet yeni çıktı
Düşmanlara ahbâbını zemm oldu zerafet
Dildardan ağyâra şikâyet yeni çıktı
Terci-i bend:
Her bendin sonuna gelen bir bağlama beyiti ile birbirine bağlanan manzumlardır. Yüzlerce beyitlik manzumlar bu şekilde bağlanabilir.
Terci-i bend örneği:
Subhâne men tehayyere fî sun‘ihi’l-ukūl
Subhâne men bi-kudretihî yu‘çizu’l-fuhûl
Dörtlüklerle kurulan nazım biçimleri
Rubai:
Aruz ölçüsü ile yazılan dörtlükler rubai olarak adlandırılır. İlk iki ve dördüncü dizerler uyaklı, üçüncü mısra ise serbesttir. 24 değişik kalıbı vardır. Edebiyatımıza İran edebiyatından geçmiştir.
Rubai örneği:
Seni aramaktan dünyanın başı dertte;
Zengine de göründüğün yok, fakire de;
Sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa,
Hep kör müyüz, sen varsın da görünürde.
Tuyuğ:
Maninin Divan edebiyatındaki karşılığıdır. aaxa şeklinde bir kafiye düzenine haizdir. 11’li hece ölçüsü ile söylenir.
Tuyuğ örneği:
Dîlberin işi itâb u nâz olur
Çeşmi cadû, gamzesi gammâz olur
Ey gönül sabret, tahammül kıl ana
Yâre erişmek işi azca azca olur
Şarkı:
Bestelenme amacıyla yazılmış 4, 5, 6 dizelik şiirlerdir. aaxa şeklinde bir kafiye düzenine haizdir. Pek oldukça değişik mevzuda yazılabilir.
Şarkı örneği:
Kimlerüñ çeşmine ol sîne bu şeb nûr oldı
Nereye gitdi o her-câyî o meh-pâre ‘aceb
Kimlerüñ yâresine merhem-i kâfûr oldı
Kandedür kande o zâlim o sitem-kâre ‘aceb
Murabba:
aaaa, bbba, ccca, ddda şeklinde bir kafiye düzenine haiz olan murabba, üç ile yedi bentten oluşmaktadır. İlk bendinde ya da sonrasında kafiye olmayan murabbalar da vardır.
Murabba örneği:
Yaktı yandırdı beni nâr-ı firâk
İşidenlerden ırak olsun ırak
Hey ne müşkil derd olur bu iştiyâk
Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma
Beyitlerle kurulan nazım biçimleri
Gazel:
aa,ba,ca şeklinde kafiyeye düzenine haiz olan gazelin ik beyiti matla, sonraki beyit hüsn-i matla, son beyiti ise makta olarak adlandırılır. 5 – 15 arası beyitten oluşur. Aşk başta olmak suretiyle pek oldukça değişik mevzuda yazılabilir.
Gazel örneği:
Meni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhumdan murâdum şem’i yanmaz mı
Kaside:
Din ve devlet büyüklerini övmek için yazılar şiirler kaside olarak adlandırılır. En oldukça 99 beyit olacak şekilde yazılabilir. Aruz ölçüsüyle yazılmaktadır. Kafiye düzeni aa,ba,ca,da,ea,fa şeklindedir.
Kaside örneği:
Rûh-bahş oldı Mesîhâ ödat enfâs-ı bahâr
Açdılar dîdelerin hâb-ı ademden ezhâr
Mesnevi:
Aruz ölçüsüyle yazılmış uyaklı beyitlerden oluşan şiirler mesnevi olarak adlandırılır. Her beyit kendi içinde kafiyelenir. Uzun aşk öyküleri ve destanlar mesnevi biçiminde yazılmışlardır. Mevlana’nın Mesnevi eseri en mühim örneğidir.
Kıt’a:
9 – 10 beyitten oluşan, mahlanın ve matlanın kullanılmadığı şiirlerdir. Kafiye düzeni xa xa xa şeklindedir.
Kıt’a örneği:
Tecelli ber urur yer yer sevâd-ı dağ-ı cânumdan
Cihanda Tür-ı aşkum nûr akar her gülsitânumdan
Nola bağ-ı cihanda olsa mihr ü mahdan meşhûr
Bu kıt’am tâze bir güldür gülsitân-ı beyanumdan
Müstezat:
Değişik nazım biçimlerinde yazılmış şiirlerin her beyitinin sonuna aynı ölçü ile yazılmış bir mısra eklenmesi ile oluşur.
Müstezat örneği:
Kapunda beni istemeyen derbeder olsun
Olsun begüm olsun
Bin zar oluban derd ile benden beter olsun
Olsun begüm olsun
Türk edebiyatında şiirleri şekillerine nazaran sınıflandırmak için kullanılan nazım biçimi nedir, türleri nedir şeklinde dört gözle beklenen soruları yanıtlayarak mevzu hakkında bilmenizde fayda olan detaylardan bahsettik. Kapsamlı bir mevzu olduğundan yalnızca örnekler üstünden en mühim noktaları paylaştık.
İLGİLİ HABER
İlk Örnekleri Milattan Önceye Dayanan Şiirlerin Mevzularına Nazaran Türleri ve Özellikleri