DÜNYA

‘Canavarlara’ Cinsel İstek Duymak: Teratophilia

[ad_1]

Ender görüldüğü söylenen, hakkında oldukca fazla bilimsel araştırma yapılmamış sadece örneklerini pek oldukca yerde görebildiğimiz teratophilia adlı bir cinsel terim var. Tanımladığı durum ise ‘canavarımsı bedenlere’ duyulan cinsel talep…

Cinsel fetişler ve fanteziler, kişilik üstündeki tesirleri, davranışlara yansıma şekilleri ve ihtimaller içinde sebeplerinin anlaşılabilmesi sebebiyle sık sık psikoloji biliminin mevzusu oluyor. Anormal bazı cinsel talep ve fantezileri ifade eden bir terim bile var; parafili.

Cansız varlıklara, hayvanlara ya da ölülere cinsel çekim duymak şeklinde pek oldukca anormal cinsel isteği kapsayan parafilinin içine dahil edilen bir başlık da teratophilia. Teratophilia, tanımını okuyunca şaşırtıyor, örneklerini görmek ise oldukca daha vurucu. 

Ilkin iyice anlayalım, nedir teratophilia?

Teratophilia’nın tanımı ‘canavarımsı bedenlere’ cinsel talep beslemek, ‘canavarımsı bedenlere haiz olanları’ çekici bulmak. Ek olarak bu tanıma kimi kaynaklarda ‘bozulma olmuş insan vücudu’ da ekleniyor. Sadece burada mühim nokta ise ‘canavar’ ve bozulma olmuş insan vücudu tanımını iyi yapabilmek. 

Mesela deniz kızları da, vampirler de, kurt adamlar da birer canavar. Sadece bununla beraber gene bir deniz kızının vücuduna bozulma olmuş bir insan vücudu demek de mümkün. Burada bahsi geçen bir hastalık ya da sakatlık sonucu bozulma olan vücuttan oldukca, bir halde bozulmaya uğramış ve artık ‘düzgüsel insan vücudu’ şeklinde görünmeyen vücutlar. Temelde ise ‘düzgüsel’ görünmeyen ‘anormal olan’ ‘insanoğlunun fizyolojik ve ruhsal tanımlarından uzak olan’ karakterlere ilgi duymak olarak tanımlayabileceğimiz bir hâl alıyor.

Sadece hemen hemen kavram bilimsel olarak fazla araştırma ile net tanımlarla açıklanamadığı ve klinik olarak fazla incelenmediği için, çizgilerini çizmek de tam olarak mümkün değil. Bu sebeple bozulma olmuş vücut kısmından ziyade, öne çıkan ve ağırlıkta olan ‘canavarlara’ ilgi duymak kısmına göz atacağız.

Teratophilia, psikolojinin üstünde oldukca durmadığı bir mevzu olmuş, sadece edebiyatta da beyazperde ve dizilerde de sık sık karşımıza çıkıyor

Teratophilia hakkında yürütülmüş bilimsel araştırma sayısı oldukça azca. Dolayısıyla bir insanoğlunun neden ‘canavarımsı bedenlere’ ilgi duyduğu mevzusu tam olarak açıklığa kavuşturulamamış.

Fakat şu şekilde bir dönerek baktığımızda, bu algının kim bilir yüzlerce senedir insan hayatında mitlerle, hikayelerle var bulunduğunu görüyoruz.

Hem insan hem de herhangi bir mahluk ya da hayvan formuna girebilen canlılarla yaşanmış olan aşk, tarih süresince pek oldukca kültürün anlatılarında yer aldı. Yunan mitolojisinden şimal mitolojilerine, orta çağ hikayelerinden çağıl dizi ve filmlere her yerde bu motifleri gördük.

Mesela deniz kızları, erkekler için albenisine karşı konulmaz dişilerdi, Alacakaranlık’ta Bella’nın ilkin bir vampire sonrasında bir kurt adama nasıl aşık bulunduğunu da izledik. Bunlar ‘insan formunda’ canavarlar oldukları için olsa gerek, bizlere çok da fazla acayip gelmemişti.

Ya da, mahalli halk hikayelerini düşünebilirsiniz… Türlü yaratıkların tesiri altına girip ‘cazibeleriyle’ büyülenip ‘yasak ilişkiler yaşayan’ kişiler, hatta onlardan doğan bebekler. Uzaylılara duyulan ilgi, sayısız uzaylı erotizmi içeren öykü…

Aslen edebiyatta, anlatılan hikayelerde ya da film ve dizilerde bu ‘canavarlar’ birer temsil

Şimdiye kadar bahsettiğimiz tüm ‘canavarların’ birer kurgusal karakter bulunduğunu fark etmişsinizdir. İşin birazcık derinine inip deniz kızlarının, vampirlerin ya da yarı hayvan yarı insan mitolojik yaratıkların hikayelerine, neyi temsil ettiklerine baktığımızda, sayısız çözümleme görebiliriz. 

Ruhsal ve felsefi olarak konumlandırıldıkları bölgeler, bizlere insan psikolojisi ve hatta toplumsal psikoloji hakkında pek oldukca şey söyler. Fakat ne yazık ki, daha ilkin de belirttiğimiz şeklinde teratophilia hemen hemen psikolojinin üstüne oldukca eğilmediği bir durum olduğundan, bu türden ‘canavarlara’ ilgi duyan kişileri bu duruma sevk eden şeyin ne olduğu tam olarak açıklanmamış.

Bu konudaki bazı ‘bu şekilde olabilir’ denilen düşünceler doğal ki mevcut. Bunlardan biri, kişilerin korku ve acıma duygusunu denetim edemeyip bunu bir çekimle ve arzuyla karıştırması olarak açıklanıyor.

Ek olarak yoğun şekilde aldatılma, terk edilme, yalnız kalma korkuları duymak ya da aşağılık kompleksine haiz olmak şeklinde bazı durumların da kişiyi ‘yetersiz hissetmeyeceği’ bir partner arayışına itiyor olabileceği düşünülüyor.

Son dönemlerde medyada daha sık bu tür ‘ilişkilerin’ aktarılması sonrası mevzuya yönelik artan ilgi, bilim adamlarının da ilgisini çekmeye başlamış durumda. Gelecekte durumun yaygınlığı, sebepleri ve kişilerin psikolojileri ile hayatlarına tesirleri şeklinde mevzularda daha çok araştırma yapılması umut ediliyor.

Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 



[ad_2]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.