“Yaşam Nasıl Başladı?” Sorusunun Cevabı Bulunmuş Olabilir

Purdue Üniversitesi’nden kimyagerler, suyun içinde peptid oluşumu elde eden kimyasal tepki mekanizmasını ortaya çıkardı. Bu yapılar, uzun süreden beri bilim adamlarının çözmeye çalmış olduğu bir soruydu. 

Araştırmacılardan Purdue Üniversitesi Bilim Koleji’nden Profesör Graham Cooke, “Bu temel olarak yaşamın kökenindeki kimya” derken, “Bu, ilkel moleküllerin, rahat amino asitlerin, gelişigüzel şekilde, yaşamın temel blokları olan peptidlerin saf suda oluşumlarının ilk kanıtı. Bu trajik bir bulgu.” ifadelerini kullandı. 

Yeni ilaçların keşfini kolaylaştıracak

Bilimsel görüşe bakılırsa suda gerçekleşen bu kimyasal reaksiyonlar, proteinleri ortaya çıkarıyor. Proteinler de sonrasında dünyadaki yaşamın ortaya çıkmasını sağlamış oldu. Bilim adamları şimdi bu keşifler yardımıyla ilaç geliştirme süreçlerinin kolaylaşacağını düşünüyor. 

Proceedings of the National Academy of Sciences adlı dergide piyasaya çıkan emek harcama, uzun süreden beri tartışılan bir gizemi de ortaya çıkarmış şeklinde gözüküyor. Genel olarak Dünya’daki yaşamın ortaya çıkışına dair tartışmalarda baskın görüşlerden önde gelen yaşamın denizlerde başladığı teorisi bu emek harcama ile desteklenmiş şeklinde gözüküyor. 

Bilim adamlarının 10 senelerdir geliştirdiği bu teoride, Dünya’daki yaşam okyansuların dibindeki volkanik bacaların çevresinde başlamıştı. Sadece yaşamın ortaya çıkmasını elde eden mekanizmanın gizemi ortaya çıkarılamamıştı. Amino asitlerin ise asteroitlerle Dünya’ya geldiği düşünülüyordu. 

Cooks’a bakılırsa patlamaların sonunda denizlerde kalan suda değil, atmosferle temas edip dağılan sularda reaksiyonlar gerçekleşti. Bu su birikintilerinde kimyasal reaksiyonların oldukça daha süratli gerçekleştiğini ortaya çıkaran bilim insanı, bu süreçte reaksiyonların gerçekleşmesi için bir katalizöre gerek kalmadığını da belirtti. 

Şimdi bu sürecin ortaya çıkarılması ile beraber bilim adamlarının kimyasal sentezi daha iyi anlaması mümkün olacak. Böylelikle de yeni ilaçların keşfedilmesi ve üretilmesi oldukça daha kolay olacak. Üretim için lüzumlu olan reaksiyonlar oldukça daha süratli gerçekleştirilebilecek.