DÜNYA

Çanakkale Savaşı’nda Yüzü Parçalanan Türk Asker

[ad_1]

Çanakkale Savaşı’nın ne kadar çetin geçtiğini fazlaca iyi bildiğiniz gibi fakat birazdan göreceğiniz çarpıcı fotoğraflar, savaşın acımasız yüzünü daha ilkin görmediğiniz bir çarpıcılıkla gösteriyor.

Teğmen Mustafa İpar, yüzüne bir İngiliz gemisinden atılan merminin isabet etmesi sonucu bir gözünü, burnunun tamamını, yanaklarını, üst çenesinin tamamını, dilinin yarısını, üst damağının tamamını ve çenesinin altının büyük bir bölümünü kaybetmişti. 

Bu ağır hasara karşın hayata tutundu ve 1918 senesinde Almanya’ya götürülerek günümüz tıbbı için bile sıkıntılı olan cerrahî müdahale ile yeni bir yüze kavuştu. İşte teğmenin ve ona yeni yüzünü armağan eden doktorun çarpıcı hikâyesi…

Mustafa Teğmen asla konuşamıyordu, hususi olarak hazırlanmış bir sıvı besin ile besleniyordu ve görüntüsü sebebiyle insan içine de çıkmak istemiyordu.

Kırılgan Görüntü

Türkiye’de birkaç kez ameliyat edilen teğmen, hayata tutunabildi fakat güzel duyu bir müdahaleden yoksun kaldı. Şu sebeple bunun için Türkiye’de kafi bir uzmanlık ve donanım bulunmuyordu. Hatta Almanya haricinde dünyanın hiçbir yerinde güzel duyu cerrahî, Mustafa Teğmen’i düzeltebilecek kadar gelişmemişti.

Alman Kızıl Haç’ın desteğiyle 20 Ocak 1918 akşamında Berlin’e gönderildi. Burada estetiğin babası olarak malum Prof. Jacques Joseph ile tanışacaktı.

Jacques Joseph ve güzel duyu cerrahî hakkında kitabı

Ambulansla hastaneye götürüldü; kız kardeşi tarafınca yıkandı, yüzündeki kısımlar ise tükürük ve kurutulmuş yiyecek artıkları ile temizlendi. Sabah olduğunda Tabip Joseph, teğmene “güvende bulunduğunu, ona yeni bir yüz vereceğini fakat bu denli sıkıntılı bir yüz estetistiğinin daha ilkin asla yapılmadığını” söylemiş oldu. Mustafa Teğmen konuşamadığı için, kalan tek gözüyle doktora umutla baktı.

23 Ocak 1918 günü saat 8.30’da, Tabip Joseph’in denetiminde çalışan bir cerrahî kliniğe götürüldü ve yatıştırıcı verildi.

Kırılgan Görüntü

Vücudunun tamamı steril havlularla kaplandı. Kafatası derisi aşağıya doğru uzatıldı ve baldırlarından alınan deri parçaları, yüz kısmına implante edildi. Sedeften yapılmış pek fazlaca minik protez yardımıyla elmacık kemiği, çene, damak yapılmış oldu. Bir tek diş protezi mevzusunda başarı sağlanamadı fakat gene de teğmenin artık yeni bir yüzü vardı.

İkinci ameliyatı için dört hafta bekledi. Her biri birkaç saat devam eden fazlaca sayıda sıkıntılı ameliyat geçirdi. Gazi Mustafa İpar, günümüz için muhteşem olmasa da o dönem için muhteşem olan bir yüze kavuştu ve birkaç ayın peşinden Türkiye’ye döndü.

Yahudi kökenli Alman tabip Jacques Joseph, nasıl oldu da güzel duyu alanında bu kadar uzmanlaştı ve teğmeni ameliyat ettikten sonrasında neler yaşadı?

estetik ameliyat

Kendisi bugün fazlaca yaygın olarak meydana getirilen rinoplastinin (burun estetiğinin) öncüsü olarak kabul edilir. “Buruncu Joseph” olarak nam salan tabip, o dönem için mucize sayılabilecek ameliyatları yardımıyla güzel duyu cerrahînin temellerini atan isim haline gelmişti.

Bigün bir annenin talebi Joseph’in bu mevzuda öncü olmasını elde eden tetikleyici unsur oldu.

Jacques Joseph ve ekibi

Anne, kulak kepçesi aşırı büyük olan evladı okulda ruhsal baskıya maruz kalmış olduğu için kulak küçültme ameliyatının mümkün olup olmadığını sordu. O güne dek hiçbir yerde bu şekilde bir ameliyat yapılmamıştı. Doktorlar tereddüt bile etmeden bunu “rahat güzel duyu kaygı” olarak görerek kadını ve evladı eve gönderdi.

İki gün sonrasında kadına ulaşan Joseph, mevzuyu kadınla detaylı bir halde görüşünce bunun insanî bir durum bulunduğunu anlamış oldu: bedensel görünüme bağlı olarak psikolojinin aşırı derecede bozulması ve insanî yaşamın düzgüsel bir halde devam ettirilememesi durumu… Doktora nazaran bu durum tıpta yeni bir vakaydı.

Jacques Joseph, hastanede destek doktor olarak çalışıyordu. Başhekime haber vermeden evladı ameliyata aldı. Ameliyat esnasında tuttuğu kayıtları bir yazı haline getirerek Berlin Hekimler Odası’nın dikkatine sununca hekimlerden büyük bir takdir topladı.

Her başarı hikâyesinde ciddi engeller kesinlikle bulunur. Başhekimi, bu işi kendisinden gizli saklı yapmış olduğu için Joseph’i azarlayarak işten attı.

Bir hastaya burun estetiği icra eden Jacques Joseph ve ekibi

Hekimlik-akademik kariyeri aniden bocalayan Tabip Joseph pes etmedi ve Sıhhat Bakanlığı’ndan almış olduğu hususi izinle bir güzel duyu cerrahî kliniği açtı. Aniden yüzlerce insanoğlunun başvurusuyla karşılaştı. Başarıya ulaşmış ameliyatları tüm Avrupa’da ve ABD’da duyuldu. Basında haber oldu ve büyük şöhret kazanmıştır.

Ayrıca 1. Dünya Savaşı patlak vermiş ve binlerce genç asker, yüzleri ve uzuvları parçalanmış olarak ülkeye geri dönmüştü. Savaşın neticeleri cerrahî alanda yeni bir durum ve alan yarattı: Güzel duyu cerrahî.

Kırılgan Görüntü

Devrin Alman İmparatoru II. Wilhelm, Tabip Joseph’e, açtıkları yeni kliniğin başına profesör olarak atanacağını, profesörlük prosedürünü yerine getirmemiş olmasının önemsiz bulunduğunu söylemiş oldu fakat onun ilkin Hıristiyan olmasını koşul koştu.

Yahudi tabip bunu reddetti ve çalışmalarını hususi kliniğinde devam ettirdi. Fakat sonunda devlet pes etti; Savaş ve Sıhhat Bakanlığı, bilimsel nitelikli prosedürleri yerine getirmediği halde Joseph’i yeni kliniğin başına profesör olarak atadı. Savaş sonrasında da yaptıklarından dolayı onu devlet nişanıyla şereflendirdi.

Profesör Joseph, aralarında Teğmen Mustafa İpar’ın da bulunmuş olduğu yüzlerce savaş gazisini tedavi etti.

Kırılgan Görüntü

Hastalarına yeni yüz, burun, kulak, çene, göz vb. organları kazandırdı. “Burun Estetiği ve Yüzde Başka Estetikler (Nasenplastik und Sonstige Gesichtsplastik)” adlı kitabında, “depresyona neden olması sebebiyle insan yaşamını zorlaştıran” başka uzuvlar üstünde de emek harcamalar yaptığından bahsetti. Aşırı büyük memelerin küçültülmesi de buna dahildi.

Böylece güzel duyu ameliyat alanında bir numara olarak ünlendi ve onun yapmış olduğu bu yenilikler tüm dünyaya yayıldı.

burun ameliyatı

Prof. Joseph, ameliyat etmiş olduğu zenginlerden bir servet talep ediyordu fakat yoksullardan para almıyordu. Ameliyatını izlemeye gelen Batılı hekimlerden o günün parasıyla 100 Mark alırken, Doğu Avrupa’dan gelenlerden yalnız 10 Mark alıyordu. Varlıklı hastalardan kazanılmış olduğu paralarla lüks bir yaşam kurdu.

Hemen sonra işler kötüye gitti. 1930’lu yıllardan itibaren Almanya’da faşizm terfi etti ve hem toplumda hem de devlet kademelerinde adım adım etkili oldu.

almanya 1933

1933’te başa gelen Hitler, Yahudi bilim adamları üstünde baskı kurdu, Joseph de bu durumdan etkilenenlerin başlangıcında geliyordu. Doktorun pek fazlaca arkadaşı ülkeden firar etti fakat o kalmayı tercih etti. Tüm baskılara karşın çalışmalarına devam etti. Asistanı bir gizmen çıkınca hapse atıldı, tehdit edildi. 1934’te kalp krizi sebebiyle yaşamını yitirdi.

Dört yıl sonrasında doktorun karısı ve kızı, Yahudilerin evlerinin ve işyerlerinin tahrip edilmiş olduğu “Kristalnacht”tan (Kristal Gecesi) birkaç hafta ilkin ABD’ya kaçmayı başardı.

yahudi mezarı

Arkasından doktorun kliniği, evi ve mezarı tahrip edildi. Siyah bir granit taşından yapılmış gömüt taşı, 2004 senesinde büyük bir uğraşın sonunda bulunmuş oldu ve tekrardan yazılarak ve parlatılarak yerine dikildi.

1933’te Almanya’da bunlar olurken; Mustafa Kemal Atatürk, Almanya’dan kovulan yüzlerce Yahudi bilim insanını Türkiye’ye getirtti.

yahudiler ve atatürk

Bunlardan biri de bir başka Alman cerrahtır: Profesör Rudolf Nissen. Cerrahpaşa’da cerrahî bölümünü kuran profesördür. Rudolf Nissen, anılarını anlattığı kitabında şunları yazmıştır: 1935 senesinde Mustafa Kemal Atatürk, o tarihlerde tedavi etmekte olduğum kız kardeşi Makbule Atadan’ı ziyarete gelmişti. Benden hasta hakkında data aldıktan sonrasında, Hitler hakkında ne düşündüğümü sordu. Ben de kendisinin seçimlerle filan iktidara geldiğini anlatmaya başlayınca, beni susturdu ve şu şekilde devam etti: Bakın Profesör, dünya zamanı, Hitler şeklinde kendisini tüm tarihlerin en kuvvetli adamı ve komutanı sanan megalomanlarla doludur. O da görmüş olacaksınız, ülkesini ve dünyayı büyük bir felakete götürecektir ve tarih de onu o şekilde anacaktır. Devlet adamı deneyimi olmayanlara devlet idaresini teslim etmek büyük bir hatadır.

İşte sizin ya da bir yakınınızın olduğu güzel duyu ameliyatların başlangıcında bu denli etkisinde bırakan bir hikâye bulunuyor.

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4

İLGİLİ HABER

Türkiye’de Tek Başına Gezmenin Yürek İstediği 13 Terk Edilmiş Mekan

İLGİLİ HABER

Dünyaya ve Ülkenize Daha Geniş Bir Perspektiften Bakmanızı Sağlayacak 21 Harita



[ad_2]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.