Salda Gölü’nde Yürütülen Kazı Tepki Topladı

Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü’nün, Türkiye’nin en güzel naturel oluşumlarından biri bulunduğunu söylemek yanlış olmaz. UNESCO’nun dünya mirası listesine alınması planlanan bu göl, geçtiğimiz yıl Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) de ilgisini çekmişti. NASA, gölün Mars’ın Jezero Krateri ile jeolojik benzerlik gösterdiğini, gezegenin milyarlarca yıl önceki ihtimaller içinde su yapısı ile ilgili bilgiler içerebileceğini açıklamıştı.

NASA’nın bu açıklamalarının peşinden da Salda Gölü, Türkiye ve dünyadan ziyaretçi akınına uğramıştı: Hatta bazı ziyaretçiler gölde nargile içip balçık banyosu halletmeye başlamış ve tepki toplamıştı. Birçok çevreci ve tabiat aktivisti de endişelerini dile getirmiş göldeki ekosistemlerin risk altında bulunduğunu ifade etmişti. Şimdi de gölde meydana gelen bir kazı bir kez daha ürkütücü görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu.

Bölgede su kuyusu kazılıyor

Maldivler’e benzerliği ile de tanınan ve birçok kıymetli minerale ev sahipliği meydana getiren gölün güneydoğu kısmında kazı yapıldığı ortaya çıktı. Göle 50-100 metre uzaklığında, Kayadibi Mahallesi ile Doğanbaba köyü arasındaki misafirhane ve plajın bulunmuş olduğu alanda meydana getirilen kazının içme ve kullanma suyu için yapıldığı ifade edildi. Bu misafirhane ve plajın da İl Hususi İdaresi’ne ilişik olduğu aktarıldı.

Salda Gölü Koruma Derneği Başkanı Gazi Osman Şakar da yapmış olduğu açıklamalarda tepkilerini dile getirdi. Bölgeye çivi bile çakılmaması icap ettiğini ifade eden Şakar, gölün kenarında kelepçelerle kuyu kazılıp kanal açıldığını belirtti. Bunun yanı sıra 2021 senesinde turizme oluşturulan eski orman binasına su taşındığı da başkan tarafınca vurgulandı.

Binanın olduğu bölgede su olmadığı için yakınlardaki Karaoluk pınarından boru hattıyla su çekildiğini söyleyen Şakar sözlerine şunları ekledi: “Bina ile göl arası, kıyı kenar çizgisine mesafe ortalama 200 metre. Bu bölge ‘Maldivler’ olarak vasıflandırılan bölgenin çaprazında kalıyor. Karaoluk pınarından su getirmek için daha evvelinde borular döşenmiş ve plastik depo yapılmış. Bu depo delindiği için ve yerine beton depo yapmak için kazı gerçekleştiriliyor. Kazılan bu bölge de göle 50-100 metre uzaklıkta ve naturel sit alanına giriyor”

Göl ekosistemi zarar görebilir

Başkan tarafınca meydana getirilen açıklamalarda bu biçim faaliyetlerin oluşturabileceği tehlikeler de vurgulandı. Şakar, bu eşi olmayan gölün gelecek nesillere aktarılması için beyaz kumullara gereksinim bulunduğunu kaydederken suyun oluşabilecek kirlilik sebebiyle insanlarla temas etmemesi icap ettiğini beyan etti.

Eski orman binasının turizme açılmasının yanlış olduğu, göle hiçbir insanoğlunun girmemesi gerektiği, insan faaliyetleri tarafınca gölün ve bölgede bulunan endemik türlerin zarar görebileceği de Şakar tarafınca vurgulandı. Ek olarak uzmanlar da beyaz kumullarda milyonlarca senedir bulunan fosillerin toz hâline gelmiş olarak akciğerlerde silikozis hastalığına yol açabileceğinin altını çizdi.