5 senenin en sert aylık düşüşünü kaydeden ons altında temmuz beklentisi ne?

Altının ons fiyatı, salgın döneminde yatırımcı portföyünün güvenli limanlardan riskli varlıklara kayması ile ilk yarıyı yüzde 6,9’luk kıymet kaybıyla tamamlarken, analistler ABD Merkez Bankasının (Fed) temmuz ayı para politikası yönlendirmesi sonrası altının ons fiyatının baskı altında kalmaya devam edebileceğini belirtiyor.

Altının ons fiyatı, 2020’de yüzde 25,2’lik artışla son 10 senenin en yüksek kazanımını elde etmesinin peşinden salgın döneminde yatırımcıların riskli varlıklara yönelmesi ile düşüşe geçti. Bu senenin ocak ayında yüzde 3,1 gerileyen altının ons fiyatı, şubatta yüzde 5,9 ve martta yüzde 1,5 düşüş kaydetti.

Nisan ve mayıs aylarında ise sırasıyla yüzde 3,6 ve yüzde 7,8 kıymet kazanan altının ons fiyatı, haziranda yüzde 7,2 ile sert düştü ve bundan önceki ayki kazanımlarını neredeyse sıfırladı. Haziran ayındaki yüzde 7,2’lik yitik ek olarak, Kasım 2016’dan bu yana kaydedilen en sert düşüş oldu.

Bu gelişmelerle altının ons fiyatı, senenin ilk yarısını yüzde 6,9 kıymet kaybederek 1.770,4 dolardan tamamladı. Geçen senenin haziran ayını 1.780,9 dolardan tamamlayan altının ons fiyatının, senelik bazda ise yüzde 0,6’lık sınırı olan düşüş kaydetmesi ve neredeyse başa baş noktaya gelmesi dikkati çekti.

Analistler, salgın döneminde yatırımcıların portföy yelpazesinin güvenli limanlardan daha riskli varlıklara kaydığını belirterek, azalan talebin altının ons fiyatında düşüşü bununla beraber getirdiğini söylemiş oldu.

Enflasyonist kaygılar ve para politikalarına ilişkin belirsizliklerin dolara olan talebi güçlendirmesi ile haziran ayında ons altında satış baskısının belirginleştiğini aktaran analistler, bu kapsamda Fed’in temmuz ayı toplantısında verilecek mesajların tehlikeli sonuç önemde olacağını, bu süreçte satış baskısının devam edebileceğini kaydetti.

“Globalde altın en fena periyodu yaşattı”

Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, a​​​​​ltının ons fiyatının yükselişe geçmiş olduğu Eylül 2018’den zamanı zirvesini görmüş olduğu Ağustos 2020 dönemine kadar geçen süreçte 1.192-2.075 dolar içinde yüzde 74’lük bir ralli yaptığını söylemiş oldu.

Salgın sonrası toparlanma sürecinde altının ons fiyatı ve gram altında üstün dereceli seviyeler görüldüğünü anımsatan Kaya, “Sadece gelinen noktada haziran sonundan geçen senenin aynı ayına kadar geçen son 1 senelik süreçte ons altındaki değişiklik yüzde 0,6’lık düşüşle sınırı olan oldu. Öte taraftan Ağustos 2020’deki 2.075 dolarlık zamanı zirvesine bakılırsa de altının onsu haziran sonu itibarıyla yüzde 14,7 geriledi.” diye konuştu.

Kaya, son bir senelik dönemde getirisiz altına rağmen borsaların büyük kazanç sağladığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Haziran sonu itibarıyla son bir senelik süreçte ABD’de Nasdaq endeksi yüzde 44, S&P 500 endeksi yüzde 39 kıymet kazanmıştır. Cenup Kore’de Kospi endeksi yüzde 56, Hindistan’da Sensex endeksi yüzde 50 terfi etti. Avrupa borsaları yüzde 13 ila 33 içinde getiri sağlarken, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 16,4 kıymet kazanmıştır. En fazla kıymet kazanan ise kripto paralar oldu. Söz mevzusu süreçte Bitcoin’in getirisi neredeyse yüzde 280 seviyesinde. Öteki taraftan aynı dönemde gümüş yüzde 43, petrol yüzde 79 kıymet kazanmıştır. Bu sayılara bakarak globalde altının en fena periyodunu yaşattığını düşünebiliriz. Yurt içinde ise gram altın dolar kurundaki artışın etkisiyle geçen senenin haziran ayından bu senenin haziran sonuna kadar geçen süreçte yüzde 26,4 kıymet kazanarak 495,7 liradan kapanmış oldu.”

“Kripto para piyasaları altından rol çaldı”

Yunus Kaya, 2 yıl süresince altın pozisyonundan kazananların global ekonomilerdeki canlanma ile alternatiflere yöneldiğine işaret ederek, “O şekilde ki bazı dönemlerde düzeltme icra eden piyasalarda güvenli liman altının tepkisi bile sıska kaldı.” dedi.

Önceki yıllarda kuvvetli olmayan kripto para piyasalarının da altından rol çaldığını aktaran Kaya, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Öteki taraftan dolar endeksi ve ABD gerçek faiz gelişimi de altını baskılayan unsurlar oldu. Bu baskı o denli ağır ki, mayısta yüzde 7,8 yükselen altının ons fiyatını haziranda yüzde 7,2 düşürebildi. Şimdi aylık bazda en büyük düşüşlerden denilecek fakat aslen bundan önceki aydaki aşırı getirinin geri alınması benzer biçimde oldu. Göstergelere bakılırsa gelecek ay için de bu baskının devam etme olasılığı var, sadece ciddi bir getiri ortada olmadığından daha hafifçe olmasını beklerim. Yüksek enflasyon altında ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımı mevzusundaki gelişmeler gerçek faizi ve altının seyrini etkileyebilecektir. Bu yüzden altının ons fiyatında 1.650 dolara kadar düşüşü makul, daha aşağısını ise fazladan gelişmelerin tesiri olarak algılarım.”