Dondurulmuş olduğu Halde Hayata Geri Dönen 5 Olağanüstü İnsan

Donarak ölmek suretiyle olan doğrusu hipotermi geçiren bir insanoğlunun, ani vücut sıcaklığı değişimi sonucu kan dolaşımı dengesizleşir ve hatta durma noktasına gelir. Bundan dolayı da ilk başta beyin olmak suretiyle organların emek vermesi oldukça yavaşlar.

Kalbin durması ve ölümün gerçekleşmesi için 32 dereceye kadar düşmesi yeterlidir. Fakat birazdan tanıyacağınız insanoğlu, vücut sıcaklıkları eksi dereceleri görmesine karşın yaşamaya devam ederek mucize gerçekleştirmişler.

İşte donarak ölmekten olağanüstü şekilde kurtulmuş insanoğlu:

Kaskatı kesilmiş bir hanım: Jean Hillard

Aralık 1980’de Jean Hillard isminde 19 yaşlarında genç bir kız oldukça soğuk bir gecede Minesota’nın karlı ve buz tutmuş yollarında babasının otomobilini sürerek evine dönüyordu. Frenleme önleyicisi olmayan otomobille buzlu yolda giderken kaza yapmış oldu ve bir çukura düştü. Kazayı küçücük sıyrıklarla atlatan Hillard, kısa mesafede bir arkadaşının evinin bulunduğunu hatırlayarak yürümeye başladı. Hillard, kim bilir kazanın şokuyla -6 aşama olan havanın soğukluğunu fark etmedi fakat giderek donuyordu. Buna karşın arkadaşının kapısının önüne kadar gelmeyi başardı ve kapının önünde yığılıp kaldı. Arkadaşı onu sadece ertesi gün fark etti ve Hillard’ın vücut sıcaklığı -30 dereceye kadar düşmüştü. Bunun üstüne derhal hastaneye gittiler.

Arkadaşı haklı olarak Hillard’ın geri hayata dönemeyeceğini düşündü ve işler de bu aşamada tuhaflaşmaya başladı: Hillard 22 saat donmasına karşın yaşıyordu. Hastaneye ulaştıktan sonra doktorların dahil her insanın ümidi bitmişti fakat Hillard’ın bilinci yavaş yavaş kendine geliyordu. Bu vaka bir mucize olarak günlerce konuşuldu. Bu durumun sebebi ise sonradan ortaya çıkmış olduğu suretiyle Hillard’ın vücudunda alkol olması ve organların donma noktasının alkol etkisiyle düşmesi olmuştur.

Mucize bebek: Erika Nordby

Hemen hemen 1 yaşındaki bebek yalnız bir tişört ve beziyle -24 aşama soğuğa ne kadar karşı koyabilir? Bu probleminin cevabına olağan dışı bir örnek var: Erika Nordby.

Erika ve 26 yaşındaki anası Leyla Nordby bir şubat akşamını arkadaşının evinde geçiriyordu. Leyla ve arkadaşı, Erika’ya bakması için gece saatlerinde bir akrabalarını çağırdı ve dışarı çıktılar. Eve döndüklerinde ise bakıcı kilidi olmayan arka kapıdan çıktı. Daha sonrasında uyuyan Leyla, gece 3 şeklinde uyandı ve bebeği Erika’nın uyuması ihtiyaç duyulan saatte yatağında olmadığını fark etti. Leyla, telaşla etrafa baktığında karda ayak izleri görmüş oldu ve takip ettiğinde kızı Erika’yı kar içinde uyurken görmüş oldu.

Leyla, kızını kucağına alıp eve taşıdı. İlk yardım müdahalelerine karşın Erika’da değişim olmadığı için acilen hastaneye kaldırıldı ve hastane ekibi öldüğünü düşündü. Yaşamsal bir emare göstermeyen Erika bir süre sonrasında bebek bedeniyle bir mucize gerçekleştirmiş oldu ve kalbi atmaya başladı. Ellerinde ve kollarında kalıcı hasar kalma ihtimali de vardı fakat Erika bunu da fizik tedavi yöntemleriyle atlattı. Erika şimdi bile hala ‘Mucize Bebek’ olarak anılıyor.

Bulutlar içinde gerçekleşen mucize: Ewa Wisnerska

Alman paraşütçü Ewa Wisnerska, 14 Şubat 2007’de hava raporlarının gök gürültülü ve şiddetli yağmurlu bulunduğunu öğrenmesine karşın Avustralya’da 2007 dünya yamaç paraşütü şampiyonası için eğitim almaya karar verdi ve doğal olarak ki kaza geliyorum demedi: Ewa, şiddetli yağmurdan görevli yüksek akımlı bir bulutun içine doğru çekildi. Isı bir süre sonrasında -50 dereceye kadar düştü ve düzgüsel şartlarda bu durumdaki bir insanoğlunun hayatta kalması mümkün değildi.

Ewa kendinden geçti oksijen alamıyordu ve dolayısıyla bayıldı. Bir süre sonrasında kendine geldi fakat bu sefer de elleri ve eldivenleri dondurulmuş olduğu için paraşütünü denetim edemedi. Tekrardan bir bulutun içine sürüklendi. Sonunda da yere indi. Ewa bunca badire atlattıktan sonrasında kulaklarındaki küçük yaralanmalar haricinde bir mesele yaşamadı. Hastanede ise yalnız bir saat yattıktan sonrasında taburcu oldu. Kurtulması hakkaten mucizeydi.

Zirve sevdası: Beck Weathers

Dağcılık icra eden her kişinin düşsel kim bilir dünyanın zirvesi olan Everest dağına tırmanmaktır. 10 Mayıs 1996’da 49 yaşındaki dağcılıkla uğraşan Beck Weathers da bu hayalini gerçekleştirmek için bir grupla birlikte Everest’e tırmanma girişiminde bulunmuş oldu. Beck, tırmanmadan ilkin miyop gözlerini tedavi ettirmek amacıyla bir ameliyat geçirdi. Kornea üstünde kesikler atılarak meydana getirilen bir ameliyattı. Bundan dolayı da Beck’in gözleri tırmanma esnasında korneada gerçekleşen biçim değişmesinden kaynaklı bozukluk yaşadı. Ekipteki rehberleri, Beck’in artık devam etmemesini ve onlar dönene kadar kaldıkları yerde beklemesi icap ettiğini söylemiş oldu fakat rehber yolda kayaya sıkıştı ve öldü.

Bir süre sonrasında artan fırtınayla birlikte Beck ve arkadaşları dönmek için yola çıktılar. Fırtına o denli şiddetliydi ki bir de bunun üzerine eldivenini kaybeden Beck’in eldiveni kayboldu ve elleri donmaya başladı. Beck kısa süre sonrasında hipotermi ve yoğun oksijen eksikliği olan hipoksi geçirmeye başladı. Fırtına yüzünden ekiple de birlikte ilerleyemeyen Beck, sürüklenerek karın içine gömüldü. Ertesi gün bazı dağcılar kara gömülü halde Beck’i buldular sadece Beck hipotermik koma geçiriyordu ve o zamanlar hiçbir dağcı komadan kurtulamamıştı. Öteki dağcılar öldüğünü düşündüğü için terk ettiler fakat o sırada bir mucize gerçekleşiyordu. Kollarının, yüzünün ve ayağının bir kısmı ne yazık kı ampute edilse de Beck yaşamaya devam etti.

Gömü bulunmuş oldu: Stella Berndtsson

23 Aralık 2010 günü Stella Berndtsson isminde yedi yaşındaki bir kız evladı çizdiği harita üstünden gizli saklı gömü bulma oyununu oynamaya karar verir ve hazineyi bulmak amacıyla İsveç’teki evinden çıkar. Bir süre sonrasında Stella’nın kaybolduğunu anlayan ailesi komşularla birlikte aramak için organize oldular ve sıcaklığı -12 dereceye kadar düşen havada aramaya başladılar.

Babası Peter, arka bahçedeki uçuruma doğru giden ayak izlerini görmüş oldu ve izlerin kıyıya kadar gittiğini fark edip helikopter, balıkçı ve sahil güvenlikten oluşan müdahale ekibine haber verdi. Helikopter havalandığında Stella’nın bedenini suyun üstünde buldu. Kızın kalbi durmuştu ve haliyle hem doktorlar hem de ailesi Stella’nın öldüğünü düşündü. Doktorlar gene de Stella’nın vücudunu ısıtmaya başladılar ve tam 12 saat sonrasında hayata döndürdüler. Stella Berndtsson bugün bile hala kaydedilmiş en düşük vücut sıcaklığına haiz olmanın rekorunu elinde tutuyor.