Ulusal Muharip Tayyare için Rusya ile görüşmeler olabilir

[ad_1]

İsmail Demir, Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı’21 kapsamında basın mensupları ile bir araya gelmiş olarak gündemdeki mevzulara ilişkin soruları yanıtladı.

• Türkiye’nin yüksek irtifa hava savunma sistemi tedarikine yönelik çalışmalarına ilişkin sual üstüne Demir, S-400‘de 2 sistem için masaya oturulduğunu, ikinci sistemin belirli alanlarda iş birliğini içerdiğini ve bu yönde somut gelişmeler de bulunduğunu söylemiş oldu.
• Patriot mevzusunda herhangi bir gelişme olmadığını bildiren Demir, SAMP-T için tanımlama çalışmasının bittiğini, salgının da etkisiyle 3 ülkeli bu planın oldukça süratli ilerlemediğini dile getirdi. Demir, “Birkaç detay imzamız var, sonrasında oturup daha önceki konuştuğumuz çerçevede planlayacağız.” diye konuştu.
• Demir, Birleşik Arap Emirlikleri ile savunma sanayisinde yeni iş birliklerinin söz mevzusu olup olmayacağı sorusuna karşılık, bu alandaki ihracata bakıldığında kriz döneminde dahi belirli işlerin devam ettiğini gösteren rakamlar bulunduğunu açıkladı.
• Savunma sanayisinin potansiyel bir alan olduğuna değinen Demir, “Türkiye’nin geldiği konum ve seviyenin onların ilgisini çektiğini biliyoruz. İlişkilerin oldukça sıcak olmadığı dönemde bile bir temas vardı, normale girdiğinde bu temasın daha ileri seviyede olacağını ve mühim seviyede ihracat imkanları olacağını belirtmek isterim. Daha oldukça erken aşamalardayız fakat gelişmeler oldukça bu tarz şeyleri göreceğiz.” dedi.

UKRAYNA VE İHA SATIŞI

• Ukrayna‘ya insansız hava aracı (İHA) satışının bir süreç bulunduğunu ve en başından konuşulan projenin üretim ve yatırımı da kapsayacak şekilde partiler halinde devam ettiğini özetleyen Demir, gelişmelerin Rusya’nın değerlendirmeleriyle ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını söylemiş oldu. Demir, “Daha önceki anlaşmaların gereği olarak orada belirli üretimleri de içeren bir kavram var. Onun devamı, yoksa gerginlik var, Türkiye bu gerginlik üstüne İHA/SİHA gönderiyor benzer biçimde bir anlayış olmasın.” ifadelerini kullandı.
• Demir, yangın söndürme uçaklarının kiralanması ve kalıcı filo kurulması çalışmalarının Başkanlık üstünden yürütüldüğünü, tedarik edilmesi planlanan helikopterle ilgi rakamların da gözden geçirildiğini söyledi.

RUSYA İLE GÖRÜŞMELER

İsmail Demir, Türkiye’nin katmanlı hava savunması oluşturma çalışmalarının 1-2 kilometreden başlayıp 200 kilometreye kadar gittiğini, oldukça yönlü teknolojilere yönelik çalışmaların da devam ettiğini belirtti.

Rusya ile görüşmelerde Ulusal Muharip Tayyare da dahil birçok iş birliği konusunu değerlendirdiklerini dile getiren Demir, 2023’te hangardan çıkacak uçakla ilgili seçilen sistemlerin zaman içinde değiştirilmesi, geliştirilmesi, yenilenmesi ve yerlileştirilmesi süreci olacağını açıkladı. Yerlileştirilecek sistemlerle ilgili Rusya tarafıyla görüşmeler olabileceğini aktaran Demir, “Bu başlıklardan birisi, oldukça fazla detay yok şu anda.” dedi.

SİPER SAVUNMA SİSTEMİ

Demir, Siper Hava Savunma Sistemi’nin ilk aşamada Hisar O+ hava savunma sisteminde daha iyi olacağını, nihai Siper’in ise oldukça daha iyi olacağını, adım adım S-400 yada daha ileri bir sisteme doğru gidileceğini bildirdi.

TCG Anadolu gemisinin 2022’nin erken zamanlarında hizmete girmesi için çalıştıklarının ifade eden Demir, “Geminin bazı detay donanımlarının hizmet esnasında yapılması mümkün diye düşündük. Onun için birazcık daha erken olabilir mi diye bastırıyoruz. Gemiye İHA/SİHA konuşlanmasıyla ilgili proje de bir taraftan devam ediyor. Gemimizi orijinal dizaynında olduğu benzer biçimde en önce hizmete verip, Bayraktar TB3’ün çalışmalarını olgunlaştırıp hazır olduğunda yeniden bir fırsatta gemiye entegre etmekle ilgili bir planımız var.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

HÜRKUŞ AZERBAYCAN YOLUNDA

Hürkuş’un Azerbaycan’a ihracatına yönelik soruya İsmail Demir, “Hürkuş Azerbaycan’dan kesinlikle ilgi görüyor. Orada da inşallah mühim gelişimleri yakında göreceğiz.” yanıtını verdi.

DÖVİZDEKİ ARTIŞIN ETKİSİ

• Dövizdeki artışın savunma sanayisi projelerine etkisine yönelik sual üstüne Demir, şunları kaydetti: “Döviz endeksli olanlardan oluşacak maliyetlerle birlikte yerlileşme mevzusunda firmalarımızın daha büyük iştah göstereceğini ve alt yüklenici arayacağını söylüyoruz. Bu anlamda pozitif bir katkısını vurgulayabiliriz. Döviz endeksli olan kalemlerde zaruri olarak artış belli şekilde olacak fakat bunun yerliyi tetiklemesi mevzusundaki yararını da dikkatsizlik etmemek lazım. Oluşacak etkiyi göğüsleyecek kapasite ve kabiliyete sahibiz.
• Finansman modellerinde de aslına bakarsak oldukça çeşitli kavramlar gündeme gelebilir. Kimi zaman krizler fırsat oluşturur, bunun da asla akla gelmeyen fırsatlar oluşturma ihtimali oldukça büyük. Bunu da arkadaşlarımız çalışıyorlar. Sahada göreceğiz. Buradan oldukça pozitif sonuçlar bekliyoruz, bu sebeple model mevzusunda oldukça orijinal fikirlere haiz olduğumuzu söyleyebilirim, inşallah onlar da ihracatımızı artırma yönünde etkisinde bırakır meydana getirecek.”

Altay tankı için güç grubu emek harcamaları

Demir, Altay tankının güç grubu ihtiyacı için yürütülen emekler ve Cenup Kore ile imzalanan niyet beyanına ilişkin sorular üstüne şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Güç grubu mevzusunda alternatif ülke derken Kore’yi kastediyoruz. Bu mevzuda salgının da etkisiyle Kore tarafında epey bir yavaşlama olmuştu. Bu mevzuda Dışişleri Bakanımızın ziyareti esnasında bunu yeniden gündeme getirip bir ihraç izni meselesi imzalandı. Akabinde de bir mutabakat zaptı imzası söz mevzusu. Kore’deki muhatabımız ile görüşmelerimiz oldu. Onların da alt düzey bürokraside birkaç işlemi var. Onlar tamamlandıktan sonrasında bir imzaya gelecek ve kendileriyle şubat ayında karşı karşıya görüşme planımız var. Onların bir ziyareti söz mevzusu. Bir ihtimal ondan ilkin bizim ziyaretimiz olabilir. Kore makamlarından bu geçici dönemindeki durgunluğun aşılmış olduğu ve üst düzeyde inisiyatif kullanarak meselenin yeniden rayına sokulacağıyla ilgili bir geri bildirim aldık. Orada da birden fazla şirket işin içinde olduğundan bunu koordine etmenin birazcık süre aldığını söylediler.

Kendi çalışmalarımızda ise 1000 beygir grubundaki hem motor hem transmisyon sistemimiz kontrol aşamasına başladı. Entegre şekilde testler sürüyor. İkinci grup 1500 beygir sınıfındaki motorda ki bu Altay tankının motoru oluyor, testler sürüyor. Transmisyon entegre edilmesi aşamasında gelindi. Kısaca bir transmisyon şu an çalışıyor, ikincisi de motor testinin belli bir aşamasında yüklemeleri gördükten sonrasında onu da entegre edip çalıştırılmasını 1-2 ay sonrasında görmüş olacağız. Güç grubu mevzusunda da yerli motor ve transmisyonlarımız kontrol aşamasında çalışıyorlar. Bu kontrol süreçlerinin kısa zamanlar olmadığının da bilinmesi gerekiyor.”

Ulusal Muharip Tayyare ve Hürjet’in motoru

Ulusal Muharip Tayyare çalışmalarının F110 motoru ile başlayacağını ve motor tedarikinde bir sorun bulunmadığını ifade eden Demir, teklife davet dokümanının da Türkiye’de yerli motoru içeren bir emek verme bulunduğunu söylemiş oldu.

Bu dokümanın klasik teklife davet dokümanlarından birazcık değişik olacağını vurgulayan Demir, şu şekilde konuştu:

“Bu Türkiye’nin ulusal jet motoru yolculuğunda olası oyunculara gösterildi ve onların bir araya gelip bu teklifi yeniden gözden geçirmeleri ve yerli motor üretimi ile ilgili bir yol haritası oluşturup Türkiye’deki mevcut tüm kabiliyetlerin masada olduğu bir yol haritasında hep birlikte el ele adım atma stratejisini oluşturacak. Bundan dolayı Türkiye’nin bu mevzuda oldukça derin bir geçmişi yok, bu mevzuda tecrübeli mühendisimiz, tasarımcımız oldukça fazla yok. Onun için 3-4 bölüme bölmek benzer biçimde bir lüksümüz olmadığı için onları birleştirip, bir arada koordineli şekilde çalıştırmamız gerekiyor. İmalat mevzusunda mühim kabiliyetlerimiz var. TEI oldukça mühim imalat kabiliyetleri sergiledi. Daha da ileri araç-gereç araştırmaları ve imalat teknikleri çalışılıyor fakat bahsettiğimiz teklife davet, ulusal motor geliştirme sürecimizin yeni bir adımı. Hürjet motoruyla ilgi de sorun yok. Baştan yola çıkarken sorun olamayacağıyla ilgili tabiri caizse güvence alınarak yola çıkıldı. O açıdan bir alternatif plan yapmadık. Bir sorun beklemiyoruz.”

ATAK HELİKOPTERİ

Atak helikopterinin burun topunun yerlileştirme çalışmalarının olgunlaştığını bildiren Demir, Pakistan’a yapılacak helikopter ihracatının ise motor mevzusundaki ihracat iznine bağlı bulunduğunu söylemiş oldu.

HİSAR SİSTEMİ

İsmail Demir, Hisar O+ sisteminin teslimatına yönelik soruya karşılık, “Hisar O+’nın teslim süreci devam ediyor. Sistem yapımcı açısından hazır. Kullanıcıyla belirli kontroller, uyarlama eğitimleri vesaire var. Bu yıl sonu istesek olur fakat her insanın içine sinecek şekilde birazcık daha yıl sonunu geçebilir.” dedi.

ATMACA FÜZESİ

Demir, Atmaca füzesinin teslimatına başlandığını, deniz platformlarındaki cephane ve tabanca sistemlerine yönelik çalışmaların da devam ettiğini bildirdi.

Çip krizinin sektöre tesirinin sınırı olan bulunduğunu özetleyen Demir, yerli çip üretimi ile ilgili bazı adımlar atıldığını, bunlar olgunlaştıkça kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladı.

Ramjet mevzusunda TÜBİTAK SAGE ve ROKETSAN’ın koordinasyon halinde çalıştıklarını dile getiren Demir, “Müjdeyi ilk testi yaptığımız süre inşallah veririz diyelim.” ifadesini kullandı.

Ulusal Muharip Tayyare için Rusya ile görüşmeler olabilir yazısı en önce HAKANSEYHAN üstünde ortaya çıktı.