Razer BlackShark V2 X İncelemesi

Razer’ın BlackShark serisi, kendisine özgü bir tasarım çizgisine haiz olan, öteki Razer kulaklıklardan bir bakışta ayrılabilen ürünler. Tasarım anlamında Vietnam çağı helikopter kulaklıklarını kendisine örnek alan bu seri, V2 versiyonuyla seneler sonrasında tekrardan dünyaya geldi ve değişik modelleriyle giriş ve orta seviyesi yanında, high-end kulaklık pazarında da kendisine yer bulmuş durumda.

Şimdi V2 X için doğal giriş seviyesi diyeceğiz fakat burayı birazcık toparlamak lazım. Razer’ın ürün gamında giriş seviyesini temsil eden bu ürün, vatanımızda fiyat ve performans olarak rahatça orta sınıfa dahil edilebilir. Üstelik bu sınıfta da tutunmasını sağlayacak bazı maharetlerle geliyor.

BlackShark V2 X‘in en belirgin özelliği tasarımı demiştik, devam edelim: V2 X modeli siyah ve Razer Green olmak suretiyle iki değişik renk seçeneğine haiz. Helikopter pilotlarının kullandığı kulaklıkları çağrıştıran oval bir tasarıma haiz ve sürücüleri baş köprüsüne oldukça kırılgan görünen metal çubuklarla bağlanmış durumda. Kulaklığı başınıza nazaran ayarlamak mevzusunda hiçbir güçlük çıkartmayan bu metal bağlantılar üstüne oturmak yada haddinden fazla eğmek benzer biçimde aksiyonlara pek dayanıklı gözükmüyorlar, baştan uyarmış olalım. Bunun haricinde çoğunlukla plastikten üretilen gövdenin araç-gereç kalitesi iyi, baş desteği oldukça rahat ve 240 gramlık ağırlığı yardımıyla boynunuza fazladan yük bindirmiyor. Üründe herhangi bir ışıklandırma mevcut değil ve yalnız 3.5mm jack ile bağlantı seçeneği sunuluyor. 3.5mm jack’in pozitif yanları doğal ki kulaklığı tüm konsollarda kullanılabilir kılması.

Bu aşamada V2 X’i V2’den ayıran özelliklerden de anlatmak gerekecektir. V2’de bulunan USB ses kartı, çıkartılabilir mikrofon, FlowKnit hafızalı köpükten kulak yastıkları, Razer SpeedFlex kablo, THX Spatial Audio desteği ve USB bağlantı seçeneği bu modelde bulunmuyor. Razer’ın 50mm Triforce sürücüleri de V2’de Triforce Titanium versiyonuyla satılmakta.

Bu aşamada Razer HyperClear Cardioid mikrofondan da birazcık anlatmak gerekecektir. Mikrofon hakkaten de son aşama başarıya ulaşmış bir performans sunuyor. Sesi net, berrak ve istenilen seviyede karşı tarafa iletebiliyor. Tek problemi çıkartılamıyor olması ki bu da BlackShark V2 X’in dışarıda kullanılabilmesi önündeki en ciddi engel. Mikrofonun üstünde açık yada kapalı bulunduğunu gösteren bir ışık yok sadece sol sürücünün arkasındaki düğmeden mute edilebiliyor. Başlangıçta mute konumda mı değil mi idrak etmek güç (basılı olduğunda mute) ve düğme de oldukça küçük. Birazcık ergonomi problemi var burada.

Ürün kontroller açısından oldukça mütevazı ayrıca. Mikrofon açma kapama düğmesi hariç kulaklık üstündeki tek denetim, nostaljik ses açma kapatma düğmesi. Verdiği o “kemikli” hissi beğendim ben, sonsuz dönmüyor olması da ek olarak hoşuma gitti.

Modelde Razer Triforce 50mm sürücüler kullanılıyor. V2 X modelinde nefes alabilen standart hafızalı köpükten kulak yastıkları kullanılmış. Oldukça pufuduk ve rahatlar. Yan kısımları deri olmasına karşın kulağa temas eden kısımlarının kumaş olması da hem nefes alabilme hem de dayanıklılık anlamında bir artı benzer biçimde gözüküyor.

Peki ses kalitesi iyi mi? Windows Sonic desteğiyle 7.1 Surround destekleyebilen ürün oyunlarda oldukça konforlu, patlama efektlerini boğmuyor ve yön duygusu mevzusunda da donanımsal olarak çevresel sesi destekleyen ağabeylerini aratmıyor. Windows Sonic’i bir kez daha kutlama etmek gerek.

Müzik performansı mevzusunda ise çoğu zaman pozitif şeyler söyleyeceğiz. Bass performansı oldukça iyi olan ürün midlerde de son aşama net ve temiz. Yalnız tizlerde ürünü tutarlı bulmadık. Kimi zaman tizler oldukca kulak tırmalıyor ve ürün gözlük kullanırken kulağınıza tam oturmadığında tizler ve baslar mevzusunda daha da tutarsız hale geliyor. Neticede bu tarz şeyleri eksi olarak görmemek lazım sadece müzik dinlerken de kullanacaksanız, aklınızda olmasında yarar var. Ürünün Synapse 3‘ü desteklemediğini de belirtelim, bu da flat ekolayzır ayarlarına mahkumsunuz demek.